Çöz artık şu Müteşabihlik Meselesini

   Kur-an insanı anlam gezginliği, kendi akıl ve sezgilerine dayalı bir gayb tasavvurunu önlemek için görünen ve görünmeyen alem ayrımını baştan ortaya koymaktadır. Ayrıca ikisi bir defa birlikte geçen MÜTEŞABİHAT ve MUHKEMAT ayrımını bir anahtar ayrım olarak ortaya koymakta ve mutlak gaybla ilgili olan ayetleri ve anlamayı sağlayan sebepleri ve ön çalışmalara bağlı olarak belli bir süreçte anlaşılan ayetleri MÜTEŞABİHAT tanımı içine almakta ve Mutlak olan Allah'ı ve gayb alanına giren hususları bu kavramla ilişkilendirmektedir. Böyle ayırım ve tanımlama esas alındığında taraf ve yön gibi dayanakları, insan-biçimci tasvirleri ve temsilleri, Mutlak'ı insanın müşahade, algı dünyasına anlaşılır yada anlaşılmaya en yakın hale getirmek için kullanılan lisani vasıtalar olarak görmemiz gerektiği anlaşılmış olmaktadır.
 
   Bu ayrımın yapılıyor olması ilk dönem İslami İlimler açısından büyük bir sorunu da beraberinde getirmiş, meselenin doğru anlaşılmaması nedeniyle İslam alimlerinin GİZLİ/AÇIK, YENİ/ESKi veya ÇOK ANLAMLILIK gibi kategori edilebilecek ayet tasniflerine götürmüştür. İnsanın algı dünyasına hitap eden bir düşünce ya da fikirin İnsana has anlatım biçimleri ve kuralları kullanılmasının zorunluluğu gözden kaçırılmıştır. Bu metodun tercih edilmesi İnsani bir zorunluluk ve metod iken Vahyi okumada ve anlamada bu sorun katlanarak büyümüş ve günümüze kadar kadim sorunlar olarak gelmiştir.

   Vahyi, mevcut bilinen ve algılanan bir dille aktarması, ayrıca dilin sözdizimi, tümce yapısı, gramatik yapısı değilde kelimelerin anlamlarında değişiklik yapılması göstermektedir ki Kur-an ın, alıcının yani muhatabın içinde olduğu toplumu, hatta bütün insanlığı ontolojik, epistomolojik ve estetik dizgelerde gerçekten ve doğru algılamaktan uzaklaştıran değer ve inançların tümünü değiştirmek istediği görülür. Peygamberin yaşadığı döneme bakıldığında, dilin söz dizimi,tümce yapısı, gramatik yapısı ile ilgili hiçbir soru veya sorunla karşılaşmamıştır. Çünkü tekrarlanan şey, farklı dil ve coğrafyalarda daha önceki toplumlarada gönderilmiş insanlığın HATA tekrarlarıdır ve bu HATA lar hiç bir zaman değişmemiştir.

   Allah Peygamberleri aracılığı ile İnsan aklına hitab eden vahiy/kitaplar göndermiştir. İslam' ın metodu, İnsanlık tarihi boyunca "balık verme, balık tutmasını öğret" metodu gibidir. Örnekler ve gerekçeler sunularak insanın bir sonraki karşılaştığı problemde kendi akıl ve vahiy desteği ile doğru sonuçlara ulaşabilmesi istenmektedir. İslam özü itibari ile BALIK TUTABİLMEK iken, OLTA İĞNE MİSİNA Din i olmaktan kurtulamamıştır. Kur-an ın anlaşılabilmesinin önündeki en önemli engellerden biri bu HATA tekrarı olmuştur.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kur'an ışığında ebelik !

Koşun Kavga Var !

Kadir Gecesi Bulundu !

"Kitapsız"lık Yapma !

Ben, Biz, O. Allah Kur'anda neden farklı zamirler kullanır ?

Allah'ın Kahramanı Sensin e-kitap olarak çıktı !.

Kuyruğu Kopartan Tilki Masalı

Musa, Ekmek ve Özgürlük - ÇIKTI

Hoş geldin On bir ayın sultanı Gastronomi

Sünnilik bir Din midir ?