Kayıtlar

Eylül, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bilinç ve Kitap

Resim
Tarihsel süreçlerde her topluma kendi iç dinamikleri doğrultusunda rehberlik etmek için Allah, vahiy göndermiştir. Kültürel dokuya dönüşen ve gelenekler ile harmanlanan bu rehberlik Allah'ın "ed-Din" i olmaktan çıkarak farklı farklı dinlere dönüşmüştür. Kur'an bu sürecin kemikleşmiş haline ATALAR DİNİ der. Yeryüzünde dinler cenneti yaşanmasının nedeni budur. Bu durum kendi içlerinde bölünmeleri de beraberinde getirerek mezhep, fırka, yol, tarikat gibi dallara ayrılarak amacından sapar. Bu kaçınılmaz sonuç tüm dinlerde izine rastlanan bir izlektir. Hiç bir din, mezhepleşmekten fırkalaşmaktan kurtulamaz. Çünkü insan her yerde aynı insandır. İslam'ın Muhammed a.s. örnekliğinde yaşandığı Mekke ve Medine dönemi Vahyin iki kapak arasındaki adıdır Kur'an. Ancak Vahiy kitap demek değildir! Kur'an da "kitap" ile kastedilen şey Vahiydir iki kapak arasındaki cem edilmiş ayet ve sureler topluluğu değildir. Eğer Allah tüm insanlığın kalıcı ihtiyacını giderm

Rubik Küp ve Erdoğan

Resim
Rubik küpü bilirsiniz, hani şu sinir küpü ya da zeka küpü dedikleri. Ben bu küçük oyuncağı hayatın ta kendisine benzetirim. Bir tarafını bozduğunuzda diğer tarafları da bozulur, bir tarafını yapmaya başladığınızda diğer tarafları da düzelir. Bir toplumun bozulma süreci bu oyuncağın bozulmasına, İslam'ın inşa sürecinde yeniden yapılanmasını da bu küpün doğru yapılmasına çok benzetirim. Toplum hayatı tıpkı bu küp gibi sağını solunu kurcalamadan her bir kareyi uygun yerine oturtmadan düzelmeyeceği gibi İslam da bir topluma aniden birden bire ve şipşak inmez. Beğenseniz de beğenmeseniz de Erdoğan, ama gizli ama açıktan, İslam'ın temel dinamiklerini kullanarak hayatımızı yeniden rubik küp gibi inşa ediyor. Karmakarışık olmuş bir Türkiye'nin hatta Dünyanın yeniden düzenlenmesi esnasında İslam'ın temel dinamiklerinin de yerli yerine oturması zaman alacaktır. Bu uzun ve sancılı bir süreçtir. Rubik küp gibi tamamı düzelmemiş bir Türkiye'yi ne tam bir İslam devleti ne tam bir
Resim
M.Ö. VI. yüzyılda yaşayan Persian krallarından Kyros (Farsça Keyhüsrev, İbranicesi Koreş)  Büyük Kuroş: Kuroş, İranlıydı ve Hahameniş İran döneminde M.Ö altıncı yüzyılda yaşamıştır. O, Zulkarneyn gibi ilahi bir şahsiyet edinebilme kabiliyet ve altyapısını taşımaktaydı. Bu arada  Kuroş’un tevhide dayalı din ve kültürü, o dönem platosu ve batı ve doğu İranlılarda çok rastlanan tevhide dayalı asil İran dini ve tahrif edilmemiş Mazda/Zerdüşt ün dinine  uymasından dolayıdır.  Bu konudaki araştırmaların en detaylı ola­nı, geçtiğimiz yüzyıl Hint Müslümanlarının alimi ve bununla birlikte bilim ve siyaset adamı olan Ebul Kelam AZAD tarafından gerçekleşti­rilmiştir. Bu ayrıntılı araştırma;  Zulkarneyn   sıfatına en uygun düşen ismin. M.Ö. VI. Yüzyılda yaşayan Persian krallarından Kyros (Farsça Keyhüsrev, İbranicesi Koreş) olduğunu ortaya koymuştur. Azad bu düşüncesini, tarihsel ve ilmî donelerle birlikte Yahu­di kavminin elindeki "Torah” metinlerinde yer alan Ezra (Üzeyr) bö­lümüyle de dest