Yıkılmadan ve Direnerek İbrahimce
Ben peygamberlere tav'ım abi. Hepsine. Arıza adamlar. Bak şimdi hele biri var çok fena. Babasına posta koyuyor, Nemrud'a posta koyuyor, Mabede dalıp putları kırıp ruhbanlara posta koyuyor sonra da milletin karşısına geçip "gelmişinize de geçmişinize de" deyip toplumunu da. Vay canına vayyy, hay canını yediğim İbrahim hayy, vayyy benim iki gözüm vayyy... İbrahim. Ahh, iki gözüm Muhammed'in dert babası, atası. Yerini yurdunu Tevhid için İslam için terk eden Müslümanların, Yahudilerin, Hıristiyanların, Sabiilerin, Gnostiklerin, Mazdaistlerin velhasılı Hindu'su da dahil Mezopotamya'yada ve etrafında her her milletin, inancın gıpta ile yad ettiği "atamız, babamız" dediği ama davasını ıskaladığı peygamber. Ne işin var be mübarek, millete posta koyup yerleşik düzenin tezgahını bozuyor, babanla tartşıyor, milletle papaz oluyorsun yerinden yurdundan ettiriyosun kendini. Sende, Beykoz sırtlarında bir malikanede yanmaz kefen, Adıyaman da