Kayıtlar

Nisan, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hoş geldin On bir ayın sultanı Gastronomi

Resim
İçimizde daha dindar görünmek istemeyenler ya et yemiyorlardı, ya evlenmiyorlar, ya da kafalarına göre kendilerini açlıkla terbiye ettiklerini ileri sürüp aylarca riyazet içinde kalıyorlardı. Amaç ne ? "Ben senden daha dindarım, Ben Tanrıya daha yakınım" demenin bir kurnazlık yolu. Kendini küçük bir yere kapatandan, manatstıra hapsededen çeşit çeşit dindarlık sahtekarlığı. Herkesin kafası o biçim, her kesin ibadet formatı çeşit çeşit. Budisti, Jainisti, Toisti, Şintositi, Mecusisi, Yahudisi, Hıristiyanı. Aç karıştır, biraz dinler tarihini bak ne kepazelikler ne kepazelikler !... Allah imdadımıza yetişti. "Ben Tanrıya daha yakınım" süsü verilmiş böylesi bir sahtekarlığın elinden kurtardı bizi. Hepimizi bir ay boyunca, aynı biçim ve formda bir nefis terbiyesine tabi tuttu. Süresi belli, üstelik evli olanlarda hanımlarına yaklaşabiliyor. Yok öyle "Ben Tanrıya daha yakınım" yalanıyla "evlenmiyorum" ayağına türlü türlü fantezileri manastırlar

Ehl-İ Kitapsızlık

Resim
Mezopotamya ve Ön Asya'da (Mısır/Anadolu/Arabistan da dahil) "din" denince akla ilk, İbrahim Peygamber gelir. İbrahim Peygamber'in bu coğrafyaya monoteizm'in kurucusu/babası şeklinde nam salması boşuna değildir. O'nun hayatı bu bölgeler için destansı bir mücadelenin tarihidir. Tek Tanrıcılık (tevhid) O'nun sayesinde bu bölgelerde hayat bulmuş ancak kendisine verilen suhuflar korunamamıştır. Tarihlendirmeler eğer yanıltmıyorsa İbrahim Peygamber Mazda inancının (eski Mezoptomya halklarının tek tanrı inancı) yeniden ihyası için çalışmış olan Zerdüşt (Zarahustra) olması, suhuflarında Avesta olması kuvetle muhtemeledir. Mazda tek tanrı inancı zamanla bozulmuş avesta tahrif edilmiş Mezopotomya tekrar politeist pagan inançların beşiği olmuştur. Kur'an'ın "Mecus" dediği Ehl-i Kitap bunlardır. Tevrat'ın Musa a.s'a verilen tabletler olduğu ve onun vefatından sonra kutsal sandık olarak saklandığı, Süleyman Peygamber sonrası (siyasi/dini) d

Cin Suresinden Cin çıkarmak !

Resim
Yüz atmış beş bin yıl önce Afrika'dan çıkıp dünyanın her yanına dağılan ilkel atalarımız ile günümüz insanı arasında ALDATMA yarışında hiç bir değişim yaşanmadı. İlkel İnsan ile Modern İnsanı birbirinden ayırt eden şey eğer alet ve edevat kullanımındaki ilerleme ise modern olan da ilkel olan da eşyanın kendisidir, İnsan değil. Tüm dünya kültürlerinde rastlanan ve varolduğuna inanılan bir varlık var, Cin. Nedir bu Cin ? Ne yer ne içer ? Bi bakalım ! Eski Asur ve Babilde kötü Ruh ve Cinlerin varlığına inanılırdı. Eski Mısır da Cinler yılan ve kertenlelere benzetilir ve Cinlerin olduğuna inanılırdı. Eski Yunan ve Romada "Deamon" adı verilen bir varlık özdeşliğinde Cin, Kötü, Ruh, Şeytan olduğuna inanılırdı. Çinlilerde Cin, her yerdedir ve iyi ile kötüleri mevcuttur. Öyle ki Çinli Taoist Rahipler bu kötü Cinlerin şerrinden insanları korumak için muskalar yazar efsun yaparlardı. Belli ki bizim Cinci Hocalar aslında Taoistmiş ! Hintlilerde iyi ve kötü Cinlerin varlığ

Ahlaksız Ahlak

Resim
Binlerce yıldır hayatta kalma mücadelemiz birlikte ve sosyalleştikçe kolaylaştı. Çakmaktaşından silah ve alet yapmaya başladığımız dönemlerde bir tek bireyin gündelik işler için harcadığı zaman, koşturma çabası günümüzde binlerce kişi için yapılan bir koşturma ve çaba. Ancak sorun bunca çaba ve emeğe çok az bir elitin çöküyor oluşu, paylaşmıyor oluşu, yığıyor oluşu. Sonra da hayvanlardan geldik, biz de onlardan bir türüz dediğimiz de kızıyorlar. Modernite ile birlikte son yüz yılda katettiğimiz mesafe korkunç. Yaklaşık yetmiş bin yıllık deneyimler son bir yüzyılda inanılmaz bir ivme kazandı. Bundan yaklaşık iki bin yıl önce doğu Akdeniz den kalkan bir Fenike gemisi İber Yarımadasına yolculuğunu yaklaşık üç yılda tamamlıyordu. Şimdi ise uzaya fırlattığımız bir roket atmosfere çıkışını yirmi üç saniye de tamamlıyor. İlerleme ve insanın gelişimi yalnızca hayatta kalma, yeme, içme, barınma ve üreme ihtiyaçları için temelde kalmayıp çeşitlendi, haz, keyif, ego ve daha bir sürü iç güdü y