Issız Ada ve İnsan
Issız bir adaya düşsem yanıma alacağım üç şey; yanmayan çakmak, ıslak odun ve keyfimin kahyası. Dur ! Bi dakka ya ! onu demicektim. Bu "ıssız adaya düşme sevdası" nerden geliyor? onu konuşacaktım. Robinson abi batının ürettiği bir ıssız ada fenomeni, bizim İslami gelenekte de Hay var. Başka kültürlerde de farklı farklı isimler. Ama "ada" fenomeni, "mağaraya sığınma" aynı. Peki ama insanoğlu niçin ıssız bir adaya düşmek istiyor ? Ya da soruyu şöyle soralım; reel hayatta tüm ihtiyaçlar zorda olsa bir şekilde karşılanabiliyorken imkanların kısıtlı olduğu bir adaya düşme isteği neden bu kadar derinden ve sarsıcı bir biçimde yoğun bir istek olarak içimizde duruyor ? Bu sorunun pisikolocik arka planını bilmiyorum çünkü bu alanda bir kartvizitim yok, onun için bu konuda artizlik yapacak değilim ama bildiğim bişey var ki İnsanoğlunun İnsanoğluna ettiğini hiç bir şey etmemiştir. Birbirimize öylesine zulmetmişiz ki birbirimizden kaçmak için canhıraş bir