Kafa konforu için köşe takımı

"Abi kısa yaz okuyamıyoruz, uzun uzun yazma" diyen kardeşlerim tam size göre bir şey söylicem gelin şöyle, otur abi sende otur, güngörmüş abla sen de şöylee, heeeehh.
Selamiiiii abiiii bize çayyyy.

Bak şimdi anladın mı niye vahiy böyle kısa kısa anlatıyor, mecaz, kıssa, darb-ı meseller kullanıyor biliyor musun?

Koooooooooskoca Mısır tarihinde yer eden Musa ile Firavun mücadelesini ciltler dolusu ekonomik, siyasal ve sosyo kültürel derinlikleri ve verileri ile anlatmıyor da "Musa bi vurdu denize ikiye ayırdı, İsrailoğulları da karşıya geçti, kurtuldular" şeklinde tasvir ediyor anladın mı !

Denizi yarma meselesi bir mecaz anlatım biçimi olarak Tevrat'ta da yer etmiş daha sonra Kur'an bunun için "hadi ya deniz filan yarılmadı, biz sosyolojik bir durum tahlilini böyle anlatıyoruz siz de ne anlıyorsunuz ya !" ya da "aslına bi gelgit filan oluyordu, biz de o sırada Musa'ya dedik ki yürü, ama siz devasa denizin yarılmasını anlayın işte" demesini beklemeyin...

Muciizeeee yok mu abii yaaa ? Mucizleri inkar mı ediyorsun ?

Sana bi çarparım bak bi de mucize çarpar haaaa !
Ben onumu dedim şimdi. Güneşe bak ondan ala mucize mi olur, al sana mucize, sıkıysa bir günde battığı yerde şöyle ampul gibi yanık durur vaziyette bırak bakalım gücün yetiyo mu ! Mucize bu abi güç yetiremediğin şey. İnsanı acz içinde bırakan şey. Senin ise anladığın şapkadan tavşan çıkarmak. Olmaz öyle şey. Allah Sünnetullah'ında asla değişiklik yapmaz. Allah'a Sünnetullahını bir an askıya aldı, oldu bu dedirten şey bizim çarpık mucize anlayışımız, kafa konforumuz ve dağınık kafamız. Hatta tembelliğimizin beraberinde getirdiği kurtarıcı beklentisi. "Paçaların nasıl da tutuştu" dediğim de ilk iş paçalarına bakmıyosun ama iş bu meselelere gelince elmaya elma, armuta armut !

İşte bizim kafa buna basıyor abi. Kısa ve öz anlatılan şeyler. Kısa ve öz anlatılan şeyler de bir tek kelime belki elli yüz bilemeden bin binbeşyüz yıllık bir hikayeyi sembolize edebilir. Biz de İstanbul'u fethedince çağı açıp çağı kapatmadık mı ! Çağ ne ? çağ nereden açılır kapanır !

İnsanoğlu uzun, detaylı, meslek erbabının anlayacağı şeyleri okumak istemez. Ansiklopedik bilgi, soğuk ve donuktur. Salt tarihsel veri, sıkıcıdır. Romanlara, hikayelere, şiirlere hiç dikkat etmiyor musun ? yazar derdini anlatabilmek ve ilgi çekebilmek için ne cümleler kurmaya çalışıyor, ne taklalar atıyor

"Kısa yaz abi kısa" nın Kur'an karşılığı işte tam da bu anlatım tarzıdır. Kur-an bu tür anlatımlar yapacağını zaten Bakara 26 da ve Al'i İmran 7 de söylüyor...

"Derdimi anlatırken kullandığım kelime ya da cümleler de Teşbih yapacağım (MÜTEŞABİHAT)" Al'i İmran -7

"Derdimi anlatmak için her yolu deneyeceğim, Derdimi anlatmak için örnekler vereceğim, ama sakın örneğe ve detaylarına takılma !" Bakara -26

Peki bunları niye anlatıyorsun Ey Kur'an ?

"Sen de büyük bir kavgaya tutuştun ya sana gaz vereceğim, sırtını sıvazlayıp arkanı kollayacağım" Yusuf -111

Şimdi biz n'aptık ?
Kavga da zaten yokuz da !

Alıyoruz Kitabı önümüze seç bir ayet dal dalabildiğin kadar derinlere, etimolojisi, grameri de aman Allah'ım...

"Detaya takılma sana iki çift laf edicem" dedi, detaylarda boğulduk.

"Teşbih yapacam, fabl yapacam, dağları taşları konuşturacam, denizleri konuşturacam, ölüler dile gelecek yeter ki anla be adam !" diyecem mistikçiliğin dibini bulduk. Şifre aramaktan, kombinasyon kurmaktan belimizi bi türlü doğrultamadık...

Bakın naçizane Kur'an ile ilgili ders yapan iyi niyetli kardeşlerime bir öneride bulunmak istiyorum. Ders yaparken çay içiyosunuz ya ,
afiyet olsun,
fındık fıstık da yeyin çekirdek de çiteleyin hiç sorun değil ama Allah'ınızı severseniz şu Kur'an metinleri üzerinde birbirinize artizlik yapmayın ! Abicim "ayetin, surenin ana fikri ne ya ?"diye sorun birbirinize ve anlamadığınız detayları da geçin gitsin. Bırak orada ki tartışma yaratan detay orada kalsın. Ya da konuyu tartışın, beyin fırtınası yapın ama asla birbirinize dendi beyin fırtınızı dayatmayın. Ya da tartışma etrafındaki soğuk havayı ders sonuna taşımayın. Anlaşılamayan konu ya da detayın o güne ait kültürel bir formu, biçimi, tefsir algısı, olumsuz hadis desteği v.s varsa zaten o konuda iyi bir araştırma yapmadan meseleyi anlayamazsın. Bir çok yer de İsrailoğullarına atıf var, Tevrat a atıf var. Onların tarihini bilmeden, azıcık türkçe iki satır tevrat okumadan zaten konu ne bilemeyebilirsin. Bu ayıp değil, günah değil ancak meseleyi anlamada sana bir tık zorluk çıkarabilir. Zaten bütün meselelerde son cümleye imzayı Allah atmıyor mu ! Oradan anla işte meselenin özünü. Ayet, "şunu şunu" der ama sonunda "Allah, şöyle yapanları sever, şöyle yapanları sevmez" ya da cümlenin sonu Allah'ın sıfatlarına bağlanır. Geç abi, tartışma için okuma şu kitabı.

"Ya biz de bu büyük kavgaya nasıl ortak oluruz?" diye oku.
off, gene uzun oldu yaa,
neyse iyidir iyidir.

Selamiiiiiiiiiiiiii abiiiiiiiiiiii bize çayyyyyyyyyyy.

Selamiii kim ya ?
valla ben de tanımıyorum. Derdimi anlatmak için uydurdum işte...




Bu blogdaki popüler yayınlar

Kur'an ışığında ebelik !

Koşun Kavga Var !

Kadir Gecesi Bulundu !

"Kitapsız"lık Yapma !

Ben, Biz, O. Allah Kur'anda neden farklı zamirler kullanır ?

Allah'ın Kahramanı Sensin e-kitap olarak çıktı !.

Kuyruğu Kopartan Tilki Masalı

Musa, Ekmek ve Özgürlük - ÇIKTI

Hoş geldin On bir ayın sultanı Gastronomi

Sünnilik bir Din midir ?