OnİkiEylülBindokuzyüzSeksen

Çok sevdiğim bir fıkradır. Belkide yıllardır hiç unutamadığım.
Portekiz hapishanesinde üç mahkum kendi aralarında konuşurlar, mevzuyu kes...

"Beni Radak taraftarı olduğum için içeri attılar" der biri. Diğeri de: "Beni de Radak taraftarı olmadığım için" der. Sonra dönüp üçüncüye sorarlar, bilader sen niye içerdesin ?
Cevap verir üçüncü mahkum: "Bendeniz Radak'ım beyler!"

Fıkra işte. Gülmen geçti mi, dinle bak şimdi Sağcılık Solculuk meselesine dalıcam.

Ülkemizin yaklaşık son yüz yılı çok sancılar içinde geçmiştir. Yakın tarih ekonomik kriz ve darbeler tarihi adeta. Bir iki yıllığına hükumetler kuruluyor, koalisyon nedeniyle bozuluyor, beş yılda bir ağır ekonomik kriz, krizin tetiklediği ya da tetiklendirilen kaos ve terör beraberinde askeri darbeyi getiriyordu. İki yılda bir kriz, beş yılda bir ekonomik kaos ve sonrasında darbe. Gerçi bu süreç tüm dünyada sürdürülen bir senaryo. Önce sorun çıkar, sonrada sorunu çözmek için darbe yap !

Öyle bir kaos çıkar ki her şey birbirinden bağımsız gibi gözüksün ama bir gece darbe yap ortalık sütliman !

Mevzuya dönelim, Küresel Şeytanlar bu ülkenin iki ana akımını avuçlarının içine alıp yıllarca kullandılar. Sağcılar; Milliyetçi veya Muhafazakarlar. Solcular; Kemalist Laikler ya da gominist emekçiler. Zavallı Halklar ! Ahh Halklarımız ! Emek, Adalet, Özgürlük, Bağımsızlık, Barış gibi sloganları ne de çok sever. İnanırız hemen. Çünkü bu değerler için çok bedeller ödedik. Bu değerleri kim bayraklaştırıyorsa hemen onun ardına takılır sloganına eşlik ederdik. İşte Küresel Şeytanların düzeni bu hassasiyetin tam da üzerine kurulu. Sağcısının da Solcusunun da içine sızmış, bir gün sağcı maskesi takıp solcuların kahvesini, diğer gün de solcu maskesi takıp sağcıların kahvesini tarıyordu. o zamanlar bu meseleye "sağ-sol" meselesi diyorlamış. Bizim anlıcamız sofrada abinle çatal kaşık kavgası işte. Tıpkı Ortadoğu da Şii lerin Sünni Camilerini, Sünnilerin de Şii camilerine bombaladığı gibi ! Ah bu şeytanlar ahh...

Firavun demek ki hiç ölmeyen şeyin adıymış. Neymiş o hiç ölmeyen şey ?
Bölmek, parçalamak ve yönetmek. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik...

Erkekleri birbirine kırdırıp kadınları sağ bırakıp köleleştirmek. Çocukları yarınsız bırakıp emrine amade lejyoner yetiştirmek. Vakit dar uzar bu mesele. Biz küresel ölçekten mini yerel ölçekte OnİkiEylülBindokuzyüzSeksen gecesine gidelim. Ülkenin caddelerine tanklar inmiş ve darbe olmuştu. Darbe ne demek ki ?

Darbe şu demek canım benim, Sizin evin doğal lideri Baban ya. Hani Yenge asıl patron olsa da yerine dışarıdan Kenan diye adam geliyo ve "Bundan sonra senin baban benim yavrum !" diyor. İşin siyasi ayağını dallandırıp budaklandırmaya gerek yok. Anlayacağımız dilden en itici anlatımı bu. İşte o gün bizim eve gelip bize babalık! yapan Kenan amca ne kadar sağcı ve solcu varsa hepsini içeri tıkmıştı. Çünkü ülkenin yaramaz sağcı ve solcu gençleri rahat durmuyordu. Bak sennn !

"Başlatma lan babandan" diyeni de çoluk çocuk demeden ya dövdürmüş ya astırmıştı. Ben hatırlamıyorum o günleri, anlatıyordu babam. "Gencecik fidanlar gitti." diyordu. Habersiz ve meçhul. Yani kendisinin kavga ettirdiklerini sonra içeri tıkıp geride iz bırakmıyordu. Oyun bitmiş, şah, piyon, deve, keçi, horoz, geyik aynı çuvala girmişti. Lafın özü fıkrada ki gibi herkes içerdeymiş!

Nasıl tezgah ama !
Camı çocuklara kırdır, sonra Camcıı ! diye sokaklarda bağır.
Önce Terör üret sonra, Silah sat.
Vay şerrrref. töbe böte piti vayyyy









Bu blogdaki popüler yayınlar

Kur'an ışığında ebelik !

Koşun Kavga Var !

Kadir Gecesi Bulundu !

"Kitapsız"lık Yapma !

Ben, Biz, O. Allah Kur'anda neden farklı zamirler kullanır ?

Allah'ın Kahramanı Sensin e-kitap olarak çıktı !.

Kuyruğu Kopartan Tilki Masalı

Musa, Ekmek ve Özgürlük - ÇIKTI

Hoş geldin On bir ayın sultanı Gastronomi

Sünnilik bir Din midir ?