Hint Kıtası İnançları

Hinduizm in tepkisel mezhepleri
Budizm alt mezhepleri
Jainizm
Sihizm
Theravada
Güneydoğu Asya Budizm veya Pali Budizmi
Mahayana
 Doğu Asya Budizmi, Çin Budizmi, Çin-Japon Budizmi
Vajrayana
Kuzey Tibet Budizmi, Tibet-Moğol Budizmi, Lamaizm, olarak da bilinir
Batı ülkeleri: Budizm özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ABD, Avustralya, ve çeşitli Avrupa ülkeleri



Hinduizm in tepkisel mezhepleri
Budizm
Jainizm alt mezhepleri
Sihizm

Digambara
(Göksel giysili): Bir ermişin, elbise dahil hiçbir şeye sahip olmaması gerektiğine savunurlar.
Svetambara
(Beyaz cübbeli): Bu mezhebin rahipleri Jain kutsal metinlerinde giysi giymeyi yasaklanmadığına inanarak, beyaz cübbe giyerler.


Hinduizm in tepkisel mezhepleri
Budizm
Jainizm
Sihizm


Sihizm düşüncesel anlamda Bakti hareketi (Hinduizm) ve Sufizm (İslam) ile bazı ortak noktalara sahiptir. Bazıları Sihizm'in sinkretik yani bağdaştırmacı bir din olduğunu öne sürse de, birçok Sihe (Sihizm'e inanan) göre bu yanlış bir düşüncedir; çünkü Sihler Sih Gurularının doğrudan Tanrı'dan tanrısal ileti aldığına inanırlar.
                                                                                        
Budizm:
Sosyolojik ve tarihsel plânda Budizm'in, Hindistan'ı işgal eden Aryan topluluklarının beraberinde getirdiği ve Hinduizm olarak sentezlenen dinin içinde yer alan ve aynı zamanda bir kast olan Brahmanlar (rahip ve alimler)  sınıfına (Brahmanizm'e) karşı bir tepki olarak ortaya çıktığı söylenebilir.
Farklı bakış açılarına göre din veya felsefe olarak tanımlanan Budizm'in hedefi, hayattaki acı, ızdırap ve tatminsizliğin kaynaklarını açıklamak ve bunları gidermenin yollarını göstermektir. Budizm'de öğretilerin ana çatısını meditasyon gibi içe bakış yöntemleri, reenkarnasyon denilen doğum-ölüm döngüsünün tekrarı ve karma denilen neden-sonuç zinciri gibi kavramlar oluşturmaktadır. Budizm genelde bir din olarak kabul edilir; ancak kimi zaman Budizm için “ruhani felsefe” tanımı da yapılmaktadır. Bunun nedeni Budizm’de mutlak bir yaratıcı tanrı fikri bulunmamasıdır. Sanskritçe ve Pali dillerindeki eski Budist metinlerinde 'uyanmış kişi - farkında olan' anlamına gelen Buddha kelimesinden türetilmiştir.

"Tarihî Buda" da denilen Siddhartha Gautama, Budizm'in kurucusu olarak kabul edilir. Siddharta’nın hayattaki acıların kaynağını açıklamak amacıyla yaptığı uzun çalışmalar sonucu ızdırabı sona erdirecek bir mânevî anlayışa ulaştığı ve böylelikle Budha lığa eriştiği kabul edilir. Siddhartha Gautama'nın, Nepal'deki Lumbini'de doğduğu düşünülmektedir. Yaygın olmamakla birlikte Hindistan-Nepal sınırındaki Kapilavastu'da doğduğuna dair iddialar da vardır.
Budizm, bugün Dünya üzerinde yaklaşık 500 milyonu aşkın inananı bulunan bir dindir. İlk önce Hindistan’da ortaya çıkmış, daha sonra zaman içinde Güney, Güneydoğu ve Doğu Asya’da (Çin, Japonya, Kore, Moğolistan, Nepal, Sri Lanka, Tayland ve Tibet gibi ülkelerde) yayılmıştır.
Budizm, Siddhartha Gautama'nın ölümünden sonra 500 sene boyunca Hint Yarımadası'nda, daha sonra Asya ve Dünya'nın geri kalanında yayılmaya başladı. Hindistan'da zamanla etkisini yitiren Budizm, Güneydoğu Asya ve Uzakdoğu kültüründe etkisini günümüze kadar devam ettirmiştir.
Budizm’de okul (vada), araç (yana) ve yol kavramları “Mezhep” kavramıyla örtüşmekte ve bu sözü edilen kavramların hepsi aynı anlama gelmektedir.
Budizm de Hinduizm deki Karma ve yeniden doğum inancı vardır ancak Kast sistemine bir bakıma tepki olarak doğmasına rağmen Budizm de yeniden doğuşun Altı Alem içinde farklı farklı tekrarları vardır. Kast sisteminin bir bakıma ruhani versiyonu denilebilir. Her varlık sonsuz bir ölüm ve yeniden doğum döngüsü içinde, Altı Âlem denilen farklı yaşam formları arasında tekrar tekrar varolur. Ancak yeniden doğum kavramı diğer dinlerdeki, sabit ve her şeyden apayrı bir varlığı olan “ruhun göçü”, yani reenkarnasyon inancından farklıdır. Bunun nedeni Budizm'e has iki temel kavramdır: anatta, çevresinden bağımsız bir ben olgusunun yokluğu; ve anicca, her şeyin değişime tabi olması. Karma (Sanskritçe) ya da Pali dilinde kamma kelimeleri, eylem anlamına gelmektedir. Budizm'de ise erdemli (kusala) veya zararlı (akusala) istemlerin ve bunların yol açtığı zihinsel etmenlerin, canlıların yeniden doğum süreçlerini ve yazgılarını şekillendirmesini ifade eder.[8] Olumlu ya da olumsuz her eylemin karması, bizzat o yaşam süresinde veya daha sonrakilerde meyve verecek bir tohum yaratır. Yeniden doğumun, yaşlılığın, hastalığın ve ölümün ortaya çıkardığı acının döngüsüne (Samsara’ya) bağlı olan tanrılar, yarı tanrılar, insanlar, hayvanlar, aç ruhlar ve cehennem canlılarının farklı tabakaları bu yaşam gerçekliğinin örnekleridir. Hint Kast sistemi eğer Ahbarlık ise Budizm de Ruhbanlık kastlarından oluşan bir döngü içinde kişiyi kritize eder. Bu bakımdan ; Hinduizm===è Yahudiliğe, Budizm ===è ise Hıristiyanlığa benzer

Dört Yüce
·         gerçek, Dukkha: acı hayatın ve varoluşun bir parçasıdır.
·         gerçek, Samudaya: acıların kaynağı arzu ve isteklerdir.
·         gerçek, Nirodha: istek ve arzular bırakılırsa acılar sona erdirilebilir.
·         gerçek, Magga: acıların sona erdirilmesinin yolu Sekiz Aşamalı Asil Yol'dan geçer. Doğru kavrama, doğru düşünce, doğru söz, doğru eylem, namuslu kazanç, doğru çaba, uyanıklık, ve doğru konsantrasyon.

Jainizm: Hindistan bölgesini dini, etik, politik ve ekonomik açıdan neredeyse iki binyıldan fazladır etkileyen Jainizm, özellikle şiddete başvurmama konusunu vurgulayarak, ruhani bağımsızlığı ve eşitliği amaçlar. Jainizm insana ait en yüce mükemmelliğin ortaya çıkarılmasına uğraşır. Jainizm iki ana mezhebe bölünmüştür. Bunlar Digambara ile Shvetambara'dır. Her iki gelenek de ahimsa (veya ahinsā), çilecilik, karma, sansar ve jivaya inanırlar. Jainizm, yaklaşık MÖ 500 yıllarında Hindistan'da başlamıştır. Kurucusu, Nataputta Vardamana ya da diğer adıyla Mahavir`dir (veya Mahavira, Manavira).
Digambara (Göksel giysili): Bir ermişin, elbise dahil hiçbir şeye sahip olmaması gerektiğine savunurlar. Zira onlara göre her türlü mülkiyet maddi şeylere olan bağımlılık ve arzuyu arttırır ve herhangi bir şeye karşı duyulan arzu sonunda bir şekilde sefalete (ve eleme) yol açar. Bu yüzden rahipleri sadece bele kadar çıkan bir giysileri vardır. Bu mezheptekiler kurtuluşun kadınlar için mümkün olmadığına inanırlar. Ayrıca Mahavir'in evlenmemiş olduğuna inanırlar.
Svetambara (Beyaz cübbeli): Bu mezhebin rahipleri Jain kutsal metinlerinde giysi giymeyi yasaklanmadığına inanarak, beyaz cübbe giyerler. Ayrıca Digambara'nın tersine bu gelenekte kadının da kurtuluşa erebileceğine inanılır. Mahavir'in prensken evlediğine ve bir kız çocuğu olduğuna inanırlar.
Jainizm, mükemmel olan insandan daha yüksek bir varlığı ya da bir Tanrı'yı tanımayı gerekli görmez. Varlıkların ne başlangıcı ne de sonları vardır, hepsi ölümsüzdür. Varlıkları üç ana sınıfa ayırır: Henüz gelişmemiş olanlar; gelişme yolunda olanlar ve tekrar doğuş sürecinden kurtulup özgür hale gelenler
Jain inancında her insan eylemlerinden sorumludur ve her canlı, yukarıda belirtildiği gibi, ölümsüz, sonsuz bir ruha, jīva'ya sahiptir. Bu ruh yaşamın ruhani doğasına uygun ve saygılı biçimde, doğru şekilde yaşamamızı, düşünmemizi ve hareket etmemizi sağlar. Jainizmdeki Tanrı ile kasıt her canlının saf ruhunun değişmez özellikleridir. Bunlar başlıca şöyle tanımlanabilir; Sonsuz Bilgi, Feraset, Şuur ve Mutluluk (Anant Gyän, Anant Darshan, Anant Chäritra, ve Anant Sukh). Jainizmde diğer birçok dindekinin aksine her şeye kadir bir üst varlık veya yaratıcı anlayışı yoktur.
Jainizm çok güçlü keşişlik ve çilecilik eğilimlerine sahiptir. En yüksekteki ideal Ahimsa'dır, yani her varlığa eşit saygı ve şefkat göstermektir. Jain Agamaları her yaşam biçimine büyük saygı gösterilmesini katı vejetaryen kurallarını, çileciliği, kendini savunurken bile şiddet uygulamamayı ve savaşa karşı olmayı öğretir. Jainizm sevgi ve merhameti yüceltir.
Jainlerin çoğu vejeteryandır. Buradaki vejeteryan anlayışı modern vejeteryanlıktan çok daha farklıdır. Şiddet karşıtlığı - şiddetsizlik temelinde yükselen bu vejeteryanlıkla gereksiz şiddet veya zulüm ile elde edilen her türlü gıda yenilemezdir. Örneğin ortodoks Jain diyetinde çoğu kök sebzeler bulunmaz zira bunun gereksiz yere canlılığı yok etmek olduğuna inanırlar. Bir diğer sebep de tüm bitkinin yok edilmesini önlemektir; eğer elma yerseniz, ağaçları yok etmezsiniz ama eğer kök sebzeyi yerseniz tüm bitki köksüz kalır, yok olur. Soğan ve sarımsaktan da sakınırlar, zira bunların tutku yani öfke, nefret ve kıskançlık yarattığına inanırlar. Kurallara sıkıca bağlı inananlar gün batımından sonra yemez, içmez veya seyahat etmez.

Sihizm: Sihizm , Genel olarak 16. ve 17. yüzyıllarda Kuzey Hindistan'da yaşamış olan on gurunun öğretilerini temel alan tektanrıcı bir dindir. 1500'lü yıllar civarında ortaya çıkmıştır. Dünya'daki büyük dinlerden sayılan Sihizm'in 23 milyondan fazla inananı vardır. Sihizm sözcüğü Sih sözcüğünden türemiştir. Sih ise öğrenci anlamına gelir. Sihizm Sih Dini olarak da anılır. Bu dine inananlara Sih denir. Sihizm her yerde, her zaman var olan ve sonsuz özelliklere sahip tek bir Tanrı'ya inanç üzerine kuruludur, bunu savunur. Bu özellik Guru Granth Sahib'de çeşitli kereler tekrarlanmıştır.
Sihler Tanrı'ya herhangi bir cinsiyet atfetmezler ve Tanrı'nın insan formu alabileceğine de inanmazlar. Ayrıca tüm insanlar da din, ırk veya cinsiyet ayrımı yapılmaksızın eşit görülürler. Herkes (Tanrı) Waheguru'nun kız ve erkek evlatlarıdırlar. Sihler tüm yaratıklarınn, özellikle de insanların, haklarını korumak ve onların hakları için savaşmak zorundadırlar. Aynı zamanda iyimser bir bakış açısı olarak tanımlanabilecek Chardi Kala'ya sahip olmaları teşvik edilir.
Sihler reenkarnasyona inanırlar. Tüm yaratıkların, öldükten sonra farklı vücutlara geçen bir ruha sahip olduğuna inanılır. Bu ruh göçü bağımsızlığa, özgürlüğe ulaşılana kadar devam eder. Sih dini kurtuluşun tek yolu olarak görülmez; diğer dinlerden insanlar da kurtuluşa erebilirler. Bu kavram diğer Dharmik dinler ile ortaktır.
Sihizm'in iki ana inanç esası vardır:
Bir Tanrı'ya inanmak ve On Sih Gurusu'nun ve diğer azizlerin öğretilerine Sihizm'in kutsal metni olan Guru Granth Sahib'de anlatıldığı üzere boyun eğmek zorundadır.


Bu blogdaki popüler yayınlar

Kur'an ışığında ebelik !

Koşun Kavga Var !

Kadir Gecesi Bulundu !

"Kitapsız"lık Yapma !

Ben, Biz, O. Allah Kur'anda neden farklı zamirler kullanır ?

Allah'ın Kahramanı Sensin e-kitap olarak çıktı !.

Kuyruğu Kopartan Tilki Masalı

Musa, Ekmek ve Özgürlük - ÇIKTI

Hoş geldin On bir ayın sultanı Gastronomi

Sünnilik bir Din midir ?