İslam da çok eşlilik
Muhammed A.S. ın evlendiği zaman
eşlerinin yaşları ve durumları
Hatice : 40 yaşında 2
çocuklu dul
Sevde : 50- 53 yaşında dul
Hafsa : 22,
dul
Huzeyfe kızı Zeynep: 60 yaşında dul
Ümmü Seleme: 65 yaşında 4 çocuklu dul
Cahş kızı Zeynep: Dul
Cüveyriye: Esir
Safiye: İsrail
Oğulları soyundan, kabile reislerinin birinin kızı idi. Dul idi ve tutsaktı
Ümmü Habibe: 55
yaşında dul, Mekke reisi ünlü İslam düşmanı Ebu Süfyan'ın kızı
Meymune: 2
çocuklu dul,Hz Resul'un amcası Abbas'ın baldızıdır
Mısırlı Mariye: Cariye.
Hz Resul kendisi ile evlenir.
Aişe : 7 yada 9 yaşında evlendiğine dair rivayetler gerçeği yansıtmıyor. En az 17 en fazla 23 ve Peygamberin dul olmayan tek eşidir.
Deliller
1 - İbn Hişam ilk Müslüman olanlar arasında Ebubekir ve kızı Aişe yi sayar. Eğer İslam tarhiçisi İbn Hişam a göre bu bilgi doğru ise Aişe nin iman edebilmesi için mutlaka aklı başında olması gerekir. Arap toplumunda kız çocuklarının erken yaşlarda bluğa ediğine varsaysak ve Aişe nin en az 7 yaşında bluğa erdiğini varsaysak Hicretten 2 yıl sonra nikahlanmışlardır.10 yıl Mekke 2 yıl Medine ve mevcut yaşı en az 7 olsa Aişe nin yaşı en düşük 19 olmalıdır. !!!.
1 - İbn Hişam ilk Müslüman olanlar arasında Ebubekir ve kızı Aişe yi sayar. Eğer İslam tarhiçisi İbn Hişam a göre bu bilgi doğru ise Aişe nin iman edebilmesi için mutlaka aklı başında olması gerekir. Arap toplumunda kız çocuklarının erken yaşlarda bluğa ediğine varsaysak ve Aişe nin en az 7 yaşında bluğa erdiğini varsaysak Hicretten 2 yıl sonra nikahlanmışlardır.10 yıl Mekke 2 yıl Medine ve mevcut yaşı en az 7 olsa Aişe nin yaşı en düşük 19 olmalıdır. !!!.
hadislerde Aişe nin evlendiğinde 7- 9 yaşında olduğuna delil
olanların kaynakları :
a- Buhari, Nikâh 38, 39, 57, 59, 61;
b- Müslim, Nikah 69,
(1422);
c- Ebu Dâvud, Nikâh
34, (2121); Edeb 63, (4933, 4934, 4935, 4936, 4937);
d- Nesai, Nikah 29,
(6, 82).
e- Tirmizi, Menakıb,
(3885, 3886). (evlilik tarihi)
En erken 280 yıl sonra derlenen Buhari kaynaklarına göre İbn
İshak (İbn Hişam ın referens aldığı) İslam tarihçisi Bu bilgisi yalan yada
uydurmadır. !!! Yukarıda isimleri geçen hadis kaynaklarının içlerinde Kur-an
ile çelişen yüzlerce uydurma hadis olduğunu unutmamak gerekir. !!!
2 - Hz. Aişe nin ablası Esma'nın biyografisinden anlaşıldığına
göre; “Esma 100 yaşındayken, hicretin 73. Yılında vefat etmiştir. Hicret
vaktinde 27 yaşındaydı. Hz. Ayşe ablasından 10 yaş küçük olduğuna göre, onun da
hicrette tam 17 yaşında olması icap eder. İki yol sonra evlendiğine göre yine
19 yaşında olur. Ayrıca Hz. Aişe evlenmeden önce Cübeyr ile nişanlanmıştı. Demek
ki evlenecek çağda idi.
3 – ifk hadisesi Aişe nin
yaşı ile ilgili bir başka ipucu barındırır.
Nur 20 ayetinde ! Aişeye MÜMİNATİ diye hitap ediyor.. !! bu hitaba göre
hazreti Aişe ifk hadisesinde eğer 7 yaşında evlendi ise 13 yaşında olamaz !! ve
imkansızdır ! 7- 9 yaşında evlendirildiyse 13 yaşında olması gerekir. halbuki
hakikat hazreti aişe annemiz 619 yılında hüzün sensinde 14 yaşında
evlenmiştir.. ifk hadisesinde 22 yaşlarındadır.. onun için Kur-an ona hitap
ederken MÜMİNATİ dedi... ÜNSA değil Kuran da cinsiyet için ZEKERE VE ÜNSA
kelimelerini kullanır... Kadın ve kızlar için ise Müminati ve Nisa
Zekere : erkek çocuk
Ünsa: kız çocuk ( yani çocukluğun vermiş olduğu zevkle
yaşayan)
MÜMİNATİ İse = MÜMİN KADIN (çocukluğun vermiş olduğu zevkten
yaş aldıkça ayrılmış mümin kadın) şimdi Hazreti Aişe annemiz ifk hadisesin de 13 yaşında
çocukluğun vermiş olduğu zevkle yaşayan bir çocuk olsaydı Kur-an ı Kerim de ona
hitap ederken ÜNSA derdi.. MÜMÜNATİ demezdi. Bu durumda da Aişe nin 7 -9
yaşında yaşında evlenip hicret e kadar evinde kaldığı gibi gerçekle uyuşmayan
rivayetlerin uydurma olduğu anlaşılabilir. Aişe nin yaşı ile ilgili sorunlar
SAHİHİ MUSLİM , HADİS NO 1422 kaynaklıdır. Ya İbn Hişam yanlış ya Burahi. İbn
Hişam Peygamber den 70 – 80 yıl sonra vefat eden İbn İshak referans alarak
İslam tarihi alanında bir otorite kabul edilir. Buhari ise 280 yıl sonra Sahih
i Buhariyi derlemiştir. Aradaki zaman farkı rivayetlerin güvenilirliğini
tartışmalı hale getirebilir !!!
4 - Nisa 11: Yûsîkumullâhu fî evlâdikum liz zekeri mislu hazzıl
unseyeyn... miras ayetinde rical ve nisa denmeyip zekeri ve unseyeyn denilmesi.
mirasta ergenlik çağına girmemiş çocuğu mirastan ayırmamak içindir yani miras
bahsinde çocuk..
çocukta olsa da Rical ve Nisa olmasa da.. yani daha aklı
baliğ olmamış buluğa ermemiş olsa da mirastan muaf olmaması için zekre ve ünsa
denilmiş RİCAL: erkek NİSA: KADIN denilmemiş. Demek ki zekre ve ünsa. ergenlik çağına girmemiş erkek ve
kız çocuk demek manasınadır... henüz aklı baliğ olmayan da MÜMİN olamaz.. onun için hazreti
Aişe ye ıfk hadisesinde MÜMİNATİ denilemez çünkü daha akil olmamış ki.. mümin
olsun
5 - Hadislerde bu konu ile ilgili birbiriyle çelişen durumlarda
söz konusudur. 7-9 yaş örneğini Buhariye göre verenler şu hadisi görmezden
geliyorlar.
Hz. Aişe r.a., Mekkede, Peygamberliğin 4. yılında nazil olan Kamer Suresinin
Hz. Aişe r.a., Mekkede, Peygamberliğin 4. yılında nazil olan Kamer Suresinin
بَلِ السَّاعَةُ مَوْعِدُهُمْ وَالسَّاعَةُ اَدْهٰى وَاَمَرُّ ﴿54/46
“Asıl kıyamet onların tehdit edildiği
cezalandırılma anıdır. O vakit daha feci ve daha acıdır.” Kur’a-ı Kerim 54/46
ayetiyle ilgili bir rivayette bulunurken “Bu ayet Mekke de Muhammed s.a. e
indirildi. Ben o zaman genç kızlık çağına girmek üzere olan bir kızdım. Oyun
çağındaydım.” (Sahih-i Buhari Fedâilülkur’an Kitabı 6. bab, Fethülbâri
11/291,Ayni 20/21) diyor. Bu hadisten anlaşıldığına göre, o tarihte, yani
peygamberliğin 4. yılında en az 10-11 yaşlarında olması gerekir. Bu da Hz. Aişe
nin evlendiği yaşın 19 olduğunu
gösterir.
6 - Hz. Aişe’nin ablası Esma hicrette 27 yaşındaydı. Hz. Aişe
ablasından 10 yaş küçük olduğuna göre onun da hicrette tam 17 yaşında olması
gerekir. Ayrıca Hz. Aişe peygamberimizden önce Cübeyr’le nişanlanmış, daha
sonra dini nedenlerle ayrılmışlardı. Demek ki evlenecek çağda bir kızdı,
nişanlanmış, nişan bozulmuş sonra peygamberimizle evlenmiştir-)
Durum Analizi:
- Muhammed A.S. ın evliliklerinin neredeyse tamamı DUL,
- Muhammed A.S. 50 yaşına kadar tek eşle evli kalıyor (Hz Hatice). Her türlü dünyevi teklifleri “ Bir elime güneşi diğer elime ayı verseniz …” diyerek reddediyor.
- 50 yaşından sonra genç ve zengin bir çok kız yerine koruma! ve tebliğ amacını güden (Kabileler arası siyasi ve yaşları geçkin dul kadınlar yada savaşta esir düşenleri azad ederek) , karşılıklı rızaya dayanan evlilikler yapıyor.
- Muhammed A.S. evliliklerin hiç birinde dünyevi bir amaç olmadığını görebilirler. Dikkat edilirse bu evliliklerde;
- Sosyal sorunların çözümü için örnek evlilikler, Örneğin esirlerin azad edilerek nikahlanması ( Arap geleneğinde bu bir devrimdir. )
- Evliliklerin KARŞILIKLI RIZA ile yapılması ( Arap geleneğinde bu bir devrimdir. )
- Evliliğe sınırlama getirilmesi sayısız evlikten sınırlı sayıda eşe dönüşen bir sosyal düzenleme ( Arap geleneğinde bu bir devrimdir.
- Kadınlara Boşanma hakkının verilmesi ( Arap geleneğinde bu bir devrimdir.)
- Mehir karşılığı Evlilik, (Arap geleneğinde bu bir devrimdir.)
Bu ve bu gibi durumlar göz önüne
alındığında Muhammed A.S. örnekliğinde ÇOK EŞLİLİK bir sosyal sorunun çözümü
için yukarıdaki şartlar göz önünde bulundurularak yapılmıştır. Zaten dört eşe
sınırlama getirilmesi bile çok eşliliğin tedricen yani zamana yayılarak tek
eşliliğin teşviki için önemli bir adımdır. Muhammed A.S. başvurduğu yukarıdaki
sosyal şartlar görmezden gelinerek günümüzde çok eşlilik Kur-an dan çıkmaz. !
Kur-an
ı Kerim açısından Muhammed A.S. ın çok eşliliği ile ilgili ayetleri kısaca
değerlendirelim…
Ahzab Suresi 50 -51- 52
33.50 - Ey
Peygamber! Mehirlerini verdiğin eşlerini ve Allah'ın sana bahşettiği savaş
esirleri arasından sağ elinin altında bulunanları sana helal kıldık. Ve seninle
birlikte (Yesrib'e) göç etmiş olan amcalarının ve halalarının kızlarını,
dayılarının ve teyzelerinin kızlarını; ve kendilerini Peygamber'e özgür
iradeleriyle teklif eden, Peygamber'in de almak istediği mümin kadınları (da
sana helal kıldık): (bu sonuncusu) yalnız sana özgü bir imtiyazdır, öteki müminler
için değil, (zaten) onlara eşleri ve sağ ellerinin altında bulunanlar konusunda
yapmaları gerekeni bildirdik. (Ve) artık sen (gereksiz) bir endişeye
kapılmamalısın, şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır.
33.51 - (Şunu
bil ki,) onlardan dilediğini bir süre yanından uzaklaştırabilirsin ve
dilediğini de yanına alabilirsin; ve (bir süre) uzaklaştırdıklarından birini
yeniden istemende bir vebal yoktur: bu, (seni her gördüklerinde) gözlerinin
parlamasını ve (gözden çıkarıldıkları zaman) üzülmemelerini ve onlara vermek
zorunda olduğun her şeyden hoşnutluk duymalarını sağlar: çünkü (yalnız) Allah
kalplerinizden geçeni bilir; ve Allah her şeyi bilendir, halimdir.
33.52 - Bundan
sonra (başka) hiçbir kadın sana helal değildir -onları(n hiçbirini) başka
kadınlarla, güzellikleri seni fazlasıyla cezbetse de, değiştirme(ne izin
verilmemiştir)- (halen) sahip oldukların dışında (hiç biri sana helal
değildir). Allah her şeyi görüp gözetendir.
- Mutlaka Mehir vererek evliliğin yapılması. Mehir verilmesi demek Nikah yapılması zorunludur demektir. Kimlerle meşru olarak nikah yapabileceği
- Bu durumun yalnızca Muhammed A.S. a özgü bir durum oluşu
- başka kadınlarla, güzellikleri seni fazlasıyla cezbetse de, değiştirmesine izin verilmemiştir, ki Muhammed A.S. yukarıda eşlerin yaş ve durumlarına bakıldığında zaten onun böyle bir niyeti olmadığı ortadadır…
Genel olarak Müminlere hitab eden Nisa
Suresi 3 ve 4. ayetin genel bağlamı ile ilgili şu bilgileri hatırlamamız
gerekiyor;
1
- Öncelikle belirtmek gerekir ki dini emirleri, geldikleri dönem ve şartları
dikkate almadan değerlendirmek yanlış olur. Her şeyden önce dört eş bir emir
değil, bir sınırdır. Arap geleneğinde savaşlar nedeniyle ölenlerin Eş ve
çocukları sayı sınırı olmadan güvence amaçlı olarak sağ kalan kişi tarafından
yanlarına alınıyordu. Onlar kendilerince böyle bir tedbir geliştirmişlerdir
(NİKAHSIZ). Bedir ve Uhud savaşlarında bu durum değişmedi ve Müslümanlar da bu
geleneği devam ettirdiler. Geçim
sıkıntısı yada kurnazlık (Temizi murdara
değişmeyin, Onların mallarını kendi mallarınıza (katarak) yemeyin)
nedeniyle çok fazla sayıda çocuğun (üvey yetimler) babalarından kalan malları
ister eş edinmek yöntemiyle ister farklı yöntemlerle kendi mallarına
katıyorlardı. Nisa Suresinin çok eşlilik diye delil gösterilen 3-4 ayetinin
öncesinde 2. Ayet bu soruna işaret edilerek başlanır. İslam da çok eşlilik
vardır dayanağı bu ayete göre çıkarılamaz çünkü bu Ayet Yetimlerin haklarının
gaspını önlemek içindir ve Yetimlerle ilgilidir. !!! 2. Ayet O halde yetimlere mallarını verin bağlamından koparılmadan okunmalıdır.
2 -
Nisa Suresi 1. Ayet Kadın ve Erkeğin orjin olarak hiçbir farkı olmadan ancak
fıtrat olarak farklı olduğunu belirterek başlaması erkek egemen tüm toplumlarda
kadınların haklarının gasp edildiğinin delilidir. Erkeğin güç ve iktidar olarak
yeryüzünde egemen olması onun kadını istediği gibi kullanma hakkını kendisine
vermediğini vurgulamak içindir.
3-
Nisa Suresi 3. Ayet Eğer yetim (kız)lar konusunda adaleti yerine getiremeyeceğinizden
korkarsanız diyerek başlar ve bağlam yine Yetim kızlardır. Yetim
Kızların mallarını mallarına katarak yememeleri ve herbirisi ile Nikah şartı
ile evlenmelerinde bir sakınca yoktur. Hatta bu konuda SINIRSIZ SAYIDA değil 2
3 4 e kadar sınırlama getirilmiştir. BAĞLAM YİNE YETİM KIZLAR sorunun çözümü
olarak devam ediyor.
4-
Bir çok Meal YETİM KIZLAR ın DIŞINDA diye bir kelime kullanmış ancak ARAPÇA
METİNDE DIŞINDA diye bir kelime geçmiyor. Parantez içinde Dışında kelimes
kullanılmış. Nikahlanılacak kadınlar bu YETİM KIZLAR ın içinde 2-3-4 tanesidir
ve şart şudur ADALETİ SAĞLAMA !
Erkeklerin eş sayısını sınırlayan “Âyetin nuzulünden sonra Resulullah'ın emriyle 4'den fazla hanımı olanlar, fazlalarını boşadılar.” Elmalılı Hamdi Yazır “Hak Dini Kur’an Dili” tefsiri
Erkeklerin eş sayısını sınırlayan “Âyetin nuzulünden sonra Resulullah'ın emriyle 4'den fazla hanımı olanlar, fazlalarını boşadılar.” Elmalılı Hamdi Yazır “Hak Dini Kur’an Dili” tefsiri
5-
Bu YERİM KIZLAR İÇİNDE HELAL OLANLARIN
İÇİNDEN HOŞA GİDEN ancak alınabilir. Helal Nikah için gerekli olan şartlar ise
Yaş, Karşılıklı Rıza, Mehir, Boşanma Hakkı kabul gibi konular. Bu şartlara
uymayanlarla da NİKAH yapılamayacağı ortadadır.
6-
Şayet İslam sınırı dört değil de bir olarak belirleseydi. Yani erkeklere
dörtten fazla olan eşlerini boşamaları yerine, birden fazla olan eşlerinin
hepsini boşamaları emredilseydi. O zaman ne kadar fazla kadının birden ortada
kalacağını bir düşün. Sosyal bir dengesizlik oluşacaktı. Ayrıca yerine
getirilmesi mümkün olmayan bir emir söz konusu olsaydı birçok toplum çok kısa
bir sürede İslamiyet’i kabul ederler miydi?
7
– Arapların da içinde olmak üzere birçok cahiliye toplumlarında ve insanlık
tarihinde çok eşliliğin ve cariyelerin geçmişteki alışkanlıkların bir neticesi
olarak normal karşılanan bir ortamdır. Böyle bir dönemde ve ortamda savaş yada
farklı nedenlerle anne babası olmayan yetim kızlar bazı aileler tarafından
sahipleniliyordu. Bu sahiplenme neticesinde Allah diyor ki: o himayenizde bulunan yetim kızları
nikahlayıp adaletsiz olabilecekseniz (demek ki nikahlayıp adaletsizlik
yapabiliyorlardı ki bu âyet indi) o zaman yetim kızları değil de size helal
olan kadınlardan (olgun, hür kadın) iki üç dört tane nikahlayabilirsiniz. Peki
Adaleti sağlama ve Ayetin sonunda Tek eşle yetinin tavsiyesi ???
Adaletin
sağlanmasıyla anlatılmak istenen: Eşler arasında barındırma, yedirme, içirme,
giydirme, kocalık vazifesi ve sevgide gösterilen eşitliktir. Yalnız şu var ki,
insanın sevgi hususunda tam bir eşitlik gösterebilmesi aşırı derece zordur.
Erkek maddi olanaklar açısından büyük bir dikkat gösterse bile sevgi konusunda
tam adaletli olmak herkesin yapabileceği bir şey değildir. Her kadının farklı
fiziksel ve ruhsal özellikleri olduğundan bunlara karşı tam bir adaletle
muamele edebilmek için erkeğin olağan üstü ince düşünme yeteneğine sahip olması
gerekir. Eşitlik konusunda her ne kadar çaba harcanırsa harcansın bunu
başarmanın imkansıza yakın olduğunu Kur-an ı Kerim bir başka âyetin de şöyle
belirtiyor:
“Ne
kadar uğraşırsanız uğraşın, kadınlar arasında adaleti yerine getiremezsiniz.
Öyle ise (birine) büsbütün gönül verip ötekini (kocası hem var, hem yok) askıda
kalmış kadın gibi bırakmayın. Eğer arayı düzeltir ve Allah'a karşı gelmekten
sakınırsanız, şüphesiz Allah çok bağışlayıcı ve çok merhamet edicidir.” Nisa
Suresi 129
8
- İslam çok evliliği ne emretmiş ne de tavsiye etmiştir. Sadece bazı zaruri
hallerde müsaade ve çözüm yolları önermiştir. Çok eşliliği bir yaşam biçimi
haline getirmiş cahiliye toplumlarında İslamiyet’in ilk önce eş sayısını dörtle
sınırlayarak, dörtten fazla eşi olanlara boşanmalarını emretmesi.. daha sonra
bu dört eş arasındaki adaletin tam bir eşitlikle sağlaması için şartlar
getirmesi.. akabinde tek eşin en uygunu olduğunu belirtmesi.. ve en son olarak ta
kadınlar arası adaleti sağlamanın neredeyse imkansız olduğunu anlatan “Nisa
Sûresi 129. Âyeti nin Peygamber A.S vefatından sadece üç sene önce
gelmiş olması Kur’an-ı Kerim’in, çok eşliliğin azalması konusunda adeta bir
geçiş dönemi rolü üstlendiğini açıkça göstermiyor mu ?