Birey ve mensubiyet
Bireyin ve toplumun hayatına şekil veren en önemli değerlerden biri olan MENSUBİYET DUYGUSU, zaman zaman ve toplumun en azında bazı kesimlerinde, mezhebin imamı ve önde gelen isimleri tarafından ortaya konan görüşlerin “mutlak doğrular” şeklinde algılanmasına neden olan aşırı bir bağlılığa dönüşebilmektedir. Bu dönüşüm ise İslam’ın temel kaynakları kabul edilen AYET ve HADİSLERİN anlaşılıp yorumlanmasında önemli bir etken halini almaktadır.
Sorun şu ki Ayet ve Hadislerin farklı yorumlanmasında ortaya çıkan en önemli sorun şu dur: SANAL GÜNDEM. Allah'ın gündemi ile sanal gündemler örtüşmediği zaman Allah'ın sünnetullahı gerçekleşir. Nedir o sünnet; Bir toplum kendi özünde olanı değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirecek değildir. Kendi aralarındaki fırkalaşma, mezhepleşme ve paramparça oluşu İYİLİĞİ İKAME EDEMEDİKLERİ İÇİN, KÖTÜLÜK tarafından kuşatılır. İşte Ortadoğu işte Ümmetin çocuklarının hali ortada.
Peki Çözüm: Ümmetin fırkalaşmasına, ayrışmasına sosyal hayatın dinamiklerine seslenmeyen tüm sanal gündemler, ayet hadis tartışmaları bir kenara bırakılmalıdır ki Allah'ın eli müminlerin elinin üzerinde olsun. Sanal gündemlerden, Felsefeden, Tasavvuftan uzak durun. Yok eğer hala işlerin yolunda gitmeyişini KENDİ ÜSTADININ SAÇMALIKLARIYLA, FELSEFEYLE ve TASAVVUFLA AÇIKLAYACAKSAN aşağıdaki ayeti bir türlü anlayamamışsın demektir.
Deyin ki:" Gerçeğe erişmek için farklı yollar, çeşit çeşit renkler mi arıyorsunuz? İşte Allah'ın bizim için beğendiği renk! O, bizi bir tek renge boyadıysa bizde farklı renklerin peşinde koşarak paramparça bölünmeyiz"
-- Bakara 138
Onlara Deki:" Bizimle sizin aranızdaki mücadelenin sabebi Allah mı ? Hayır! O'nu siz de mutlak sahibiniz, biz de mutlak sahibimiz görüyorsak bu renk farkı niye ?" Haydi! Biz işimize, siz de işinize bakın. Gerçek kurtuluşun hangi samimi ve içten yapılan işlerin sonucunda elde edileceğini hep beraber göreceğiz."
-- Bakara 139
Şimdi Siz, gerçekten bunca hakikat ortaya çıkmış iken;" İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve Yakuboğulları da Yahudiydi, yada Hırıstiyandı " demeye mi çalışıyorsunuz! De ki onlara "Siz, bizi de kendiniz gibi aklını kullanmayanlardan mı zannediyorsunuz yoksa Allah size mühlet verdiği için mi hala nefes alıyorsunuz azıcık aklınız varsa düşünün. Allah bu gizlediğiniz hakikatleri şimdi ortaya çıkarmadı mı! Ne kadar da zalimsiniz"
-- Bakara 140
Sorun şu ki Ayet ve Hadislerin farklı yorumlanmasında ortaya çıkan en önemli sorun şu dur: SANAL GÜNDEM. Allah'ın gündemi ile sanal gündemler örtüşmediği zaman Allah'ın sünnetullahı gerçekleşir. Nedir o sünnet; Bir toplum kendi özünde olanı değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirecek değildir. Kendi aralarındaki fırkalaşma, mezhepleşme ve paramparça oluşu İYİLİĞİ İKAME EDEMEDİKLERİ İÇİN, KÖTÜLÜK tarafından kuşatılır. İşte Ortadoğu işte Ümmetin çocuklarının hali ortada.
Peki Çözüm: Ümmetin fırkalaşmasına, ayrışmasına sosyal hayatın dinamiklerine seslenmeyen tüm sanal gündemler, ayet hadis tartışmaları bir kenara bırakılmalıdır ki Allah'ın eli müminlerin elinin üzerinde olsun. Sanal gündemlerden, Felsefeden, Tasavvuftan uzak durun. Yok eğer hala işlerin yolunda gitmeyişini KENDİ ÜSTADININ SAÇMALIKLARIYLA, FELSEFEYLE ve TASAVVUFLA AÇIKLAYACAKSAN aşağıdaki ayeti bir türlü anlayamamışsın demektir.
Deyin ki:" Gerçeğe erişmek için farklı yollar, çeşit çeşit renkler mi arıyorsunuz? İşte Allah'ın bizim için beğendiği renk! O, bizi bir tek renge boyadıysa bizde farklı renklerin peşinde koşarak paramparça bölünmeyiz"
-- Bakara 138
Onlara Deki:" Bizimle sizin aranızdaki mücadelenin sabebi Allah mı ? Hayır! O'nu siz de mutlak sahibiniz, biz de mutlak sahibimiz görüyorsak bu renk farkı niye ?" Haydi! Biz işimize, siz de işinize bakın. Gerçek kurtuluşun hangi samimi ve içten yapılan işlerin sonucunda elde edileceğini hep beraber göreceğiz."
-- Bakara 139
Şimdi Siz, gerçekten bunca hakikat ortaya çıkmış iken;" İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve Yakuboğulları da Yahudiydi, yada Hırıstiyandı " demeye mi çalışıyorsunuz! De ki onlara "Siz, bizi de kendiniz gibi aklını kullanmayanlardan mı zannediyorsunuz yoksa Allah size mühlet verdiği için mi hala nefes alıyorsunuz azıcık aklınız varsa düşünün. Allah bu gizlediğiniz hakikatleri şimdi ortaya çıkarmadı mı! Ne kadar da zalimsiniz"
-- Bakara 140