Üç tipine yandığım !

Tarikat Tipi; Genelde kendilerini YOL olarak tanımlamalarına rağmen bu zihniyet Fatiha daki Sırat ı Mustakim den ziyade "ğayril mağdûbi aleyhim ve leddâllîn." deki sapmış yol olarak tanımlanabilir. İslam ın YOl ile ilgli hiçbir alternatifi olmamamasına, YOL geötericininde mevcut olmasına rağmen, HEVA ve HEVES e dayanan yüzlerce yol, binlerce yol gösterici bulabilirsiniz. Nihai sonuç, Yol tapıcılığı ve şeyh mürid ilişkisindeki gayri İslami konumdur. İslam ümmeti bu bataklığın daimi kurbanı olmuştur. Kur-an ı Kerim in sürekli eleştirdiği Atalar Dini sendromunu besleyen bu ' geçmiş doğrudur' mantığıdır. Her bir yol gösterici bir öncekinin yolunu kutsar ve hiç kimse bu yolu sorgulayamaz. Üretilen kimlik, Fanatik, akıl yoksunu, agresif ve hasımcı dır.

Tasavvuf Tipi; İslam araştırmacıları da dahil maalesef bir türlü tanımı yapılamamış ve İslamiliği kesin çizgilerle ayrılamamış ne olduğu belirsiz dipsiz bir kuyudur. İnsanı yeryüzüne mahkum bir esir zihniyetinden asla kurtarmak istemez. Mistiktir ve cezbedicidir. Yeryüzü adeta bir eziyet ve çile mekanıdır. Bu durumun tek tedavisinin ise (haddin mi ki) Yaratıcıyı ARAMAK, ANLAMAK tır. Ütopyası Cennet yada Cehennem değildir. Tanrıda yok olmak Tanrıda var olmak gibi kendince sistemleştirdikleri sapkın bir doyum noktaları vardır. Dolayısı ile ortaya çıkan tüm sonuçlar apaçık haddini aşmaktır. İnsanın yeryüzünde bulunuş gayesi asla yaratıcıyı aramak değildir, Yaratıcıya kulak vermektir. Bir çok İslam araştırmacısı Tasavvuf u maalesef yeni bir olgu olarak Hz. Peygamberin vefatından sonrasından başlatır. Ancak Tasavvuf kökleri Yunan, İran (Pers) ve Sümer e dayanan panteist kökenli bir inanış biçimidir. Tanrı arayışı olarak özetlenebilecek Tasavvuf latince den arapçalaşmış Theosophy den başka bir şey değildir. Bu unsurun ürettiği kimlik, Post üzerinde dünya yansa umrunda değildir.

Cemaat Tipi; (Kur-an dışı): İslam i bir olgu olarak değil, amaç ve çıkarlar doğrultasında birliktelik olarak tanımlanabilecek cemaat her dönemde kabuk değiştiren, üyelerini bir arada tutmak, aidiyet duygusunu sürekli beslemek için her yolu deneyen, bu uğurda İslam dan alabildiğine taviz veren her oluşum olarak özetlenebilir. İslami serüvenimizde olması gereken cemaat olgusu maalesef, pasif, etliye sütlüye karışmadan kurumsallaşma ve var olma mücadelesini sürdürmeye dayanmaktadır. Büyümeyi, niteliği önemsemeyen bu balon şeytan ve dostlarının sürekli şişirdiği ve asla patlatmadığı bir balondur. Büyümek için üretilen her türlü sanal ürün tüketilmek zorundadır, Ürünlerin sorgulanması Hizmet e ihanet niteliğindedir. Bu unsur un ortaya çıkardığı kimlik; kaypak, sünepe, ve her daim varlığını sürdürebilmek için güçlüden yanadır.

Bu üç tip İslam'ın ideal insan modeli tipine uymaz, uysa uysa tipide yolunu kaybetmiş kurda kuşa yem olmuş tiplerdir.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kur'an ışığında ebelik !

Koşun Kavga Var !

Kadir Gecesi Bulundu !

"Kitapsız"lık Yapma !

Ben, Biz, O. Allah Kur'anda neden farklı zamirler kullanır ?

Allah'ın Kahramanı Sensin e-kitap olarak çıktı !.

Kuyruğu Kopartan Tilki Masalı

Musa, Ekmek ve Özgürlük - ÇIKTI

Hoş geldin On bir ayın sultanı Gastronomi

Sünnilik bir Din midir ?