BiÇare
Tarihi insanlar yapar ama öyle kendi keyiflerine göre yapmazlar, yapamazlar. Bunu kendileri tarafından seçilmiş koşullar içinde değil, doğrudan içinde bulundukları verili ve geçmişten aktarılmış koşullar içinde yaparlar. Kur'anı Kerim, Elçi'nin moral ve motivasyonunu desteklemek ve ona rehberlik etmek için inmiştir. Böylece Kur'an ve Elçi bir TARİH oluştururlar. Bu detayı bilmiyor ya da dikkate almıyor isek Kur'a ı Kerim yerine bir yemek kitabından da Matematiksel ve hayret verici kombinasyonlar, geçmişten geleceğe dair sırlar ve gizemler, astrolojik fallar çıkarılabilir. yeter ki ZORLA, yeter ki İSTE. İnsan aslında inanmak istediğini gören bir varlıktır. Kur'ana bu muamele yapıldığında Peygamberin mücadelesi de böylece kaybolup gider. Peygamberin Tarihi artık geçmişte kalmıştır.
İşte bu noktada bizim Felsefeciler, Tasavvufçular ve Masalcılar abiler devreye girerek; Tarihi, Toplumu ve Bizi oluşturan BAĞLAM-ANLAM ve HAYAT bağını birbirinden koparıp paramparça ederler. Üretilen kitaplar hayal aleminde bizi gezdirir ve bir okyanusun uçsuz bucaksızlığında hiç karaya çıkamayacakmışsın hissi ile sarhoş ederler. Kelimelerle dans etmenin ve kelimelerin canını bezdirmenin, din-imanla hiç bir ilgisi olmadığını bu sarhoşluktan kurtulamadığın için hiç anlayamasın. En iyi bildiğin ÜSTADIN, HOCAN, ABİN bile bunu yapar. Kur'an malzeme üreten bir HAMMADDE kitabıdır çünkü. Bir de öylesine uyduruk masallar anlatırlar ki o masalların içinde kaybolup gidersiniz. Masalcılara Adaleti, merhameti ve ya hakikati hatırlattığınızda ilk olarak karşınıza "Koskoca Alimler" diye bir BOŞ İNANÇ çıkar.
Dev dir,
gözlerinden ateşler çıkar,
kanatları vardır ve seni hemen paramparça edebilir.
Sakin ol ! Çaren var !
Nedir Çare ?
Kur'an ı Kerimden
İnsan ile Tarih arasında sosyal hayat bağlarını koparan ve toplumsal sorunların çözümleri ile ilgili hiç bir çare sunamayan ne varsa derhal ama derhal çöpe atmalıyız. Yoksa ON EMİR den oluşan minicik bir hayat rehberini yani İLAHİ EMİRİ taşınamaz hale getiren Yahudilere benzeyecek ve Kitap Yüklü Eşek olmaktan kurtulamayacağız.
Sokağa çık, Açların arasına karış, varoşlara in, acıyı ciğerlerine çek... Allah yol gösterip yardım edecek. Söz!
Allah sözü ben demiyorum;
"Yemin olsun ki biz sizi imtihan ediyoruz. Bazen açlık korkusu , bazen kazançlarınız veya canlarınızla. Zorluklara karşı sabredenlere çabalarının karşılıksız kalmayacağını müjdele"
Bakara-155
İşte bu noktada bizim Felsefeciler, Tasavvufçular ve Masalcılar abiler devreye girerek; Tarihi, Toplumu ve Bizi oluşturan BAĞLAM-ANLAM ve HAYAT bağını birbirinden koparıp paramparça ederler. Üretilen kitaplar hayal aleminde bizi gezdirir ve bir okyanusun uçsuz bucaksızlığında hiç karaya çıkamayacakmışsın hissi ile sarhoş ederler. Kelimelerle dans etmenin ve kelimelerin canını bezdirmenin, din-imanla hiç bir ilgisi olmadığını bu sarhoşluktan kurtulamadığın için hiç anlayamasın. En iyi bildiğin ÜSTADIN, HOCAN, ABİN bile bunu yapar. Kur'an malzeme üreten bir HAMMADDE kitabıdır çünkü. Bir de öylesine uyduruk masallar anlatırlar ki o masalların içinde kaybolup gidersiniz. Masalcılara Adaleti, merhameti ve ya hakikati hatırlattığınızda ilk olarak karşınıza "Koskoca Alimler" diye bir BOŞ İNANÇ çıkar.
Dev dir,
gözlerinden ateşler çıkar,
kanatları vardır ve seni hemen paramparça edebilir.
Sakin ol ! Çaren var !
Nedir Çare ?
Kur'an ı Kerimden
İnsan ile Tarih arasında sosyal hayat bağlarını koparan ve toplumsal sorunların çözümleri ile ilgili hiç bir çare sunamayan ne varsa derhal ama derhal çöpe atmalıyız. Yoksa ON EMİR den oluşan minicik bir hayat rehberini yani İLAHİ EMİRİ taşınamaz hale getiren Yahudilere benzeyecek ve Kitap Yüklü Eşek olmaktan kurtulamayacağız.
Sokağa çık, Açların arasına karış, varoşlara in, acıyı ciğerlerine çek... Allah yol gösterip yardım edecek. Söz!
Allah sözü ben demiyorum;
"Yemin olsun ki biz sizi imtihan ediyoruz. Bazen açlık korkusu , bazen kazançlarınız veya canlarınızla. Zorluklara karşı sabredenlere çabalarının karşılıksız kalmayacağını müjdele"
Bakara-155