Sözlü Kültürden Yazılı Kültüre
Mehmet Abi Nasılsın?
Mehmet Abi Nasılsın?
Mehmet Abi Nasılsın?
Mehmet Abi Nasılsın?
Sıkıcı geldi değil mi ?
Her bir Nasılsın cümlesi arasında on yıl var. Mehmet abi yi on yılda bir gören birisinin bu soru cümlesindeki mimik, tonlama, sesleniş biçimi, cümlenin geçtiği ortam ve durum belirtilmemiştir.
Her bir nasılsın cümlesi yazıya döküldüğünde sıkıcı ve bazen anlamsız hale gelebilir. Kur'an sözlü kültüre hitab ettiğinden dolayı bir çok ayet aynı olmasına rağmen farklı zaman ve durumlara hitab eder. Tekrarlarmış gibi görünen ayetler yukarıdaki örnekleme ile izah edilebilir. Ayrıca Her bir ayet yazı olarak peş peşe geliyor olmasına rağmen bazı ayetler arasında günler haftalar hatta aylar olabilir. Ayetleri peşe peşe okuyor olmak bizi olaylarında hemen peş peşe geldiği yanılgısına düşürmesin. Kıssaların özellikle durumu bu çerçevede değerlendirilmelidir. Zira Kıssalar çok uzun süren süreçleri çok kısa ve özet şekilde verirler. Aralarda boşlukların mantıklı doldurulması insana bırakılmıştır. Örneğin;
İsa'nın Meryem kucağında konuştu yanılgısı aynen böyle bir önemli detayın ıskalanması sonucunda BEŞİKTE İKEN KONUŞTU yanılgısına düşürür bizi.
Bu noktadan hareketle Kur'anı Kerimi okurken ayetlerin bağlamı, öncesi ve sonrası ile niçin ya da ne zaman indiği gibi bilgiler konunun anlaşılmasına yardımcı olacaktır. Ayetleri tek tek bağlamından koparıp başlı başına berceste seçip okumanın, paylaşmanın Kur'an indiriliş gayesine hiç bir faydası olmaz ve Kur'an ın amaçladığı bilinci de sağlamaz. Aksine zarar verir. Çünkü parçalar daima parça halinde kalır ve ümmet parçalardan dolayı bütünü göremediğinden fırkalaşıp, mezhepleşip ümmet olarak parçalanır. Kur'an bütünüyle insana BİLİNÇ kazandırmak ister. Sözlü kültür yoluyla Muhammed a.s a vahyedilmesinin nedeni budur. Pekala Kur'an, tek parça bir seferde toptan iki kapak arasında da gönderilebilirdi
Mehmet Abi Nasılsın?
Mehmet Abi Nasılsın?
Mehmet Abi Nasılsın?
Sıkıcı geldi değil mi ?
Her bir Nasılsın cümlesi arasında on yıl var. Mehmet abi yi on yılda bir gören birisinin bu soru cümlesindeki mimik, tonlama, sesleniş biçimi, cümlenin geçtiği ortam ve durum belirtilmemiştir.
Her bir nasılsın cümlesi yazıya döküldüğünde sıkıcı ve bazen anlamsız hale gelebilir. Kur'an sözlü kültüre hitab ettiğinden dolayı bir çok ayet aynı olmasına rağmen farklı zaman ve durumlara hitab eder. Tekrarlarmış gibi görünen ayetler yukarıdaki örnekleme ile izah edilebilir. Ayrıca Her bir ayet yazı olarak peş peşe geliyor olmasına rağmen bazı ayetler arasında günler haftalar hatta aylar olabilir. Ayetleri peşe peşe okuyor olmak bizi olaylarında hemen peş peşe geldiği yanılgısına düşürmesin. Kıssaların özellikle durumu bu çerçevede değerlendirilmelidir. Zira Kıssalar çok uzun süren süreçleri çok kısa ve özet şekilde verirler. Aralarda boşlukların mantıklı doldurulması insana bırakılmıştır. Örneğin;
İsa'nın Meryem kucağında konuştu yanılgısı aynen böyle bir önemli detayın ıskalanması sonucunda BEŞİKTE İKEN KONUŞTU yanılgısına düşürür bizi.
Bu noktadan hareketle Kur'anı Kerimi okurken ayetlerin bağlamı, öncesi ve sonrası ile niçin ya da ne zaman indiği gibi bilgiler konunun anlaşılmasına yardımcı olacaktır. Ayetleri tek tek bağlamından koparıp başlı başına berceste seçip okumanın, paylaşmanın Kur'an indiriliş gayesine hiç bir faydası olmaz ve Kur'an ın amaçladığı bilinci de sağlamaz. Aksine zarar verir. Çünkü parçalar daima parça halinde kalır ve ümmet parçalardan dolayı bütünü göremediğinden fırkalaşıp, mezhepleşip ümmet olarak parçalanır. Kur'an bütünüyle insana BİLİNÇ kazandırmak ister. Sözlü kültür yoluyla Muhammed a.s a vahyedilmesinin nedeni budur. Pekala Kur'an, tek parça bir seferde toptan iki kapak arasında da gönderilebilirdi