Düdüklü Tencere ve Ben
"Allah, neden hepimizle tek tek konuşup iyi ve kötünün yol ayrımını açıkça göstermiyor" sorusunu soran akıl, Tanrıyı bir anne ya da baba gibi düşündüğü için bu soruyu sorar. Bir çok soru bu minvalde İNSANCADIR. İnsan Yaratıcıyı kendisi gibi düşünmek ve algılamak ister. Tanrı insan aklına indirgendiğinde soruların dibi de bulunmaz uçsuz bucaksızlığı da akıl bırakmaz.
Kur'an ı Kerim de insandan tüm istenenler bir ebeveyn emri gibi değil, insan aklına indirgenmiş muhteşem bir üst aklın tavsiyesidir. İster seç ister seçme. İster iyinin tarafında ol ister kötünün. İnsan ne yapıp edip İnsanın iyilik ve kötülük seçimindeki iradesini ortaya çıkaracak bu dünya hayatını amacının dışına çıkaracak anlamda kullanmak istiyor. Ya kendi keyfine uygun bir Anlam geliştirip kendisi TANRI olmak istiyor ya da türünü köleleştirip "nasıl olsa bir HİÇ olacağımı öyleyse keyfime" bakayım istiyor. Kendisini Tanrı da yok etmek onda bir bütünün parçası saymak gibi kofti düşünce yapıları ise Kur'anın muhatabı değildir.
Kur'anın muhatabı şu kişilerdir;
Sorumluluk bilinciyle hareket ederek her zaman sorumluluk alarak İRADESİNİ ORTAYA KOYAN "BİREY"LER.
Öyleyse Allah, seni ADAM YERİNE KOYMAK istiyor. Bir maymundan, bir salatadan ve maydanozdan farkın olsun istiyor. Elementer, anatomik, biyolojik farklılık yanılgısı insanın kendisini dünyanın ve kainatın merkezinde var olduğu kötü düşüncesinden kaynaklanıyor. Ona kalırsa geçenlerde bir düdüklü tencere bana "dünya benim içimde kaynıyor" demişti de çok düşüncemi şey etmişti. Neyse işin başka başka bir espirisi yok. Daha iyi anlamak için fındık beynimizin yağını süzmeyelim.
Özce; Büyütme olayı ve sakın büyüklenme. Sana sunulan iradeyi iyi yönde kullan...
Adam yerine konmak! Bu insana şeref ve izzet olarak verilmiş sonsuz bir nimet değil de nedir ki !
düşünsene abi Kainatın ve tüm bilmediğimiz herşeyi yaratan Allah sana isminle hitab ediyor. Ooff ! Müthiş...
Kur'an ı Kerim de insandan tüm istenenler bir ebeveyn emri gibi değil, insan aklına indirgenmiş muhteşem bir üst aklın tavsiyesidir. İster seç ister seçme. İster iyinin tarafında ol ister kötünün. İnsan ne yapıp edip İnsanın iyilik ve kötülük seçimindeki iradesini ortaya çıkaracak bu dünya hayatını amacının dışına çıkaracak anlamda kullanmak istiyor. Ya kendi keyfine uygun bir Anlam geliştirip kendisi TANRI olmak istiyor ya da türünü köleleştirip "nasıl olsa bir HİÇ olacağımı öyleyse keyfime" bakayım istiyor. Kendisini Tanrı da yok etmek onda bir bütünün parçası saymak gibi kofti düşünce yapıları ise Kur'anın muhatabı değildir.
Kur'anın muhatabı şu kişilerdir;
Sorumluluk bilinciyle hareket ederek her zaman sorumluluk alarak İRADESİNİ ORTAYA KOYAN "BİREY"LER.
Öyleyse Allah, seni ADAM YERİNE KOYMAK istiyor. Bir maymundan, bir salatadan ve maydanozdan farkın olsun istiyor. Elementer, anatomik, biyolojik farklılık yanılgısı insanın kendisini dünyanın ve kainatın merkezinde var olduğu kötü düşüncesinden kaynaklanıyor. Ona kalırsa geçenlerde bir düdüklü tencere bana "dünya benim içimde kaynıyor" demişti de çok düşüncemi şey etmişti. Neyse işin başka başka bir espirisi yok. Daha iyi anlamak için fındık beynimizin yağını süzmeyelim.
Özce; Büyütme olayı ve sakın büyüklenme. Sana sunulan iradeyi iyi yönde kullan...
Adam yerine konmak! Bu insana şeref ve izzet olarak verilmiş sonsuz bir nimet değil de nedir ki !
düşünsene abi Kainatın ve tüm bilmediğimiz herşeyi yaratan Allah sana isminle hitab ediyor. Ooff ! Müthiş...