Andromeda, Sorular, sorular...
Yunan mitolojisinde Kral Cepheus ve Kraliçe Cassiopea'nın kızları, Perseus'un eşi, Adromeda. Bizim konumuz mitoloji değil bu kez kozmoloji. Kozmogoni toplumların yaradılış efsaneleri. Aradaki j den kaynaklanmıyor fark. J gördüğün şey kıyısından köşesinden bilimseldir. Eee ne dicektik ha, Andromeda
Galaksimiz Samanyolu ile Andromeda arasındaki uzaklık yaklaşık olarak 2,2 milyon ışık yılıdır. Yani şu anda biz o galakside ki herhangi bir yıldızın etrafındaki herhangi bir gezegende her hangi bir ülkenin her hangi bir şehrindeki bakkal Ömer abiyi dürbünle görsek aslında o çoktan hakkın rahmetine kavuşmuş oluyor. Hatta öleli on bin binlerce bilmem kaç binlerce yıl geçmiş oluyor. Bu kafa karıştıran duruma neden olan Uzay'ın uçsuz bucaksızlığı. Aradaki mesafe uzayınca zaman kavramı allak bullak oluyor. Ne kadar uzağa bakıyorsak o kadar geçmişi görmüş oluyoruz. Gördüğümüzü sandığımız Ömer abiye Ömer Abiiiiiii diye selam göndersek, bizim mesajımız gidene kadar da biz yeryüzünde yaşmıyor olacağız. Böylesi tuhaf bişey. Demek istediğimiz ufacıklığımız aslında miniminnacıklığın da ötesinde. Ama biz bütün kainat aslında biz varız ve etrafımızda dönüyor sanıyoruz. İnsan kainatın merkezine kendini koyar ve herşeyi böyle anlamlandırır ve anlamaya çalışır.
Bunca ufacıklığın içinde ve bunca miniminnacıkken, hatta "yüzüne tükürsen yarabbi şükür" diyecek bir varlık olan, hemi de bir damla sudan yaratılmışken sonra kendini beğenmiş İnsana koskoca kainatın sahibi, hatta kainatında içinde olduğu gaybın sahibi Allah, niye adam yerine koyup da kaale alıp da vahiy gönderiyor?
Kendini önemli biri gibi hissetmiyor musun !
"beni seviyor",
"bana değer veriyor",
"beni adam yerine koyuyor"
ve "bana yol yordam gösteriyor"
duygularına kapılmıyor musun?
Müthiş bir şey bu değil mi?
Bu uyarı, büyük bir fırsat değil de nedir !
Bu uçsuz bucaksızlıkta güven duygusu veriyor, yalnız olmadığım duygusu veriyor değil mi?
Ayrıca bunca uzun ve büyük ölçülerde hayatın ne kadar kısa olduğunu hatırlatmıyor mu ?
Öyleyse İnsan, yeryüzünde varlık sürecini anlamlı hale getirmeli ve bu anlam doğrultusunda bir an bile boşa harcamadan zamanını sürdürmeli öyle değil mi ? Yoksa Andromeda'nın ne kadar uzakta olduğunun bizim için hiç bir anlamı kalmıyor, Kainatın bu kadar uçsuz bucaksızlığını bilsek ne bilmesek ne !
Galaksimiz Samanyolu ile Andromeda arasındaki uzaklık yaklaşık olarak 2,2 milyon ışık yılıdır. Yani şu anda biz o galakside ki herhangi bir yıldızın etrafındaki herhangi bir gezegende her hangi bir ülkenin her hangi bir şehrindeki bakkal Ömer abiyi dürbünle görsek aslında o çoktan hakkın rahmetine kavuşmuş oluyor. Hatta öleli on bin binlerce bilmem kaç binlerce yıl geçmiş oluyor. Bu kafa karıştıran duruma neden olan Uzay'ın uçsuz bucaksızlığı. Aradaki mesafe uzayınca zaman kavramı allak bullak oluyor. Ne kadar uzağa bakıyorsak o kadar geçmişi görmüş oluyoruz. Gördüğümüzü sandığımız Ömer abiye Ömer Abiiiiiii diye selam göndersek, bizim mesajımız gidene kadar da biz yeryüzünde yaşmıyor olacağız. Böylesi tuhaf bişey. Demek istediğimiz ufacıklığımız aslında miniminnacıklığın da ötesinde. Ama biz bütün kainat aslında biz varız ve etrafımızda dönüyor sanıyoruz. İnsan kainatın merkezine kendini koyar ve herşeyi böyle anlamlandırır ve anlamaya çalışır.
Bunca ufacıklığın içinde ve bunca miniminnacıkken, hatta "yüzüne tükürsen yarabbi şükür" diyecek bir varlık olan, hemi de bir damla sudan yaratılmışken sonra kendini beğenmiş İnsana koskoca kainatın sahibi, hatta kainatında içinde olduğu gaybın sahibi Allah, niye adam yerine koyup da kaale alıp da vahiy gönderiyor?
Kendini önemli biri gibi hissetmiyor musun !
"beni seviyor",
"bana değer veriyor",
"beni adam yerine koyuyor"
ve "bana yol yordam gösteriyor"
duygularına kapılmıyor musun?
Müthiş bir şey bu değil mi?
Bu uyarı, büyük bir fırsat değil de nedir !
Bu uçsuz bucaksızlıkta güven duygusu veriyor, yalnız olmadığım duygusu veriyor değil mi?
Ayrıca bunca uzun ve büyük ölçülerde hayatın ne kadar kısa olduğunu hatırlatmıyor mu ?
Öyleyse İnsan, yeryüzünde varlık sürecini anlamlı hale getirmeli ve bu anlam doğrultusunda bir an bile boşa harcamadan zamanını sürdürmeli öyle değil mi ? Yoksa Andromeda'nın ne kadar uzakta olduğunun bizim için hiç bir anlamı kalmıyor, Kainatın bu kadar uçsuz bucaksızlığını bilsek ne bilmesek ne !