Devlet, Din ve Halep

Devletler birbirlerine kadim düşmanlık yahut dost olmazlar, olamazlar. Devlet bir ERK dir. Kullanılan bir araçtır. İyi ve doğrunun elinde adalet, merhamet ve hukuk dağıtır. Kötünün elinde fitne saçar, ölüm kusar, yeryüzü cehennemi yaşar. Devletler devletlerle anlaşmalar yapar ortam, şartlar değiştiğinde bozarlar. Devletler bu bakımdan bir günde kavga edip ertesi gün barışırlar. Çoğu perde arkasında gelişen ve büyük fotoğrafa ait bilgi eksikliği, çarpıtma ve manipülasyonlar nedeniyle bizler bu durumları anlamakta zorluk çekeriz. Bu doğal...

Devletlerin içinde bir de daima bu ERK i ele geçirip kullanmak isteyen bir güç vardır. Bu güç kendi istek ve arzularını resmileştirebilmek ve Devlet'in gücünü kullanabilmek için Devlet'i kullanırlar. Her ülkenin kendi derin bir yapılanması vardır. Devleti Koruma Refleksi de derinleşir, ele geçirmek isteyenlerde. Bizim gördüğümüz devlet TV lerde ki devlettir, anlam veremediğimiz ise bu iki gücün çarpışması sonucu ortaya çıkan durumlar. Yeryüzünde Devlet olmadan hiç bir ideoloji ve Din yaşayamaz. Bunu yazdık kenara...

Din, tüm toplumların bu güne değin varoluş çimentosudur. Toplumlar önce kült'lerle daha sonra kültürlerle çoğalır ve bir İDE etrafında kenetlenirler. Bir toplumun ana karakterini bu İDE belirler. Toplumların ana karakteri İDE larını oluşturan kutsal metinleri, şekillendirir. Anlaşılan o ki yeryüzünde vahiy almamış kültür yok gibidir. Toplumlar bu vayhe sadık kalışları ya da kalmayışları nedenyle ya kadim uygarlıklar kurar ya da tarih sahnesinden silinip giderler. Burada da tıpkı DEVLET içinde iki başlılık olduğu gibi DİNİ otorite tarafında da iki başlılık söz konusudur. Vahyin muhtak fayda ve amacı doğrultusunda HALK'a hizmet etmek isteyenler ve Halkı Dini söylem kullanarak sömürmek isteyenler. Bunu da yazdık bi kenara...

Şimdi benim canım, çok canım kardeşim.

İslam mutlak surette ama mutmutlak surette bir DEVLET olmak zorundadır. Devlet araç olduğundan içinde yaşadığın devlet bir dönem TAĞUT ise Dini söylemi İslam ile Devlet hareket ederse o devlet İslam'i işler yapar. İslam'i görünse de bazı devletler İslam'i değildir, İran, Suud gibi devletler bunun birer örneğidir. İslam'ın bir devlete olan ihtiyacı GÜÇ merkezinde dağıtacağı adalet, merhamet bağlamında ise mazlumlara kol kanat germe istediğinden doğar. İslam Kominizmin Utopia sı değildir. Devletsizlik yahut mevcut durumun Islah edilmeye elverişsizliği, mevcut durumun İslam'i eksiklikler taşıması devletin yüzde yüz ve bir anda İslam Devleti beklentisini doğurur ve bu sonuç genelde ulaşılmazdır ve ötededir. Ancak unutulmamalıdır İnsan mevcut durumlar içinde doğar ve şartlar İslam'i değilse mücadele eder ve şartları değiştirmesi gerekir. İşte bu bakımdan Devlet İslam'i değilse İslami olması beklenmez bu uğurda mücadele edilir. Şartların olgunlaşma sürecindeki eksikliklere bakara Devlete sırt dönülemez.

Halep bu gün yaşadığımız durumun belki de bir çok bakımdan en iyi özeti gibidir. Halep niçin bu halde ?

Bölgede kendi devletleri içindeki bir devlet olan Küresel Emperyalizm topraklarımızı gasp etti.

Buna karşı koyacak İslam Devletleri! Dini söylemi halkı sömürmek için kullananların elinde.

Bizim de buna gücümüz yetmiyor. İşin özeti bu.
Şimdi Kahrolsun Tağut demeyi, işe de yaramayan boş sloganlarını bir kenara bırak da bir işin ucundan tut...
Çok çalışacağız çookkk.
Daha çok yol almamız gerekiyor.
Daha kurtarılacak çok Halep var çookk

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kur'an ışığında ebelik !

Koşun Kavga Var !

Kadir Gecesi Bulundu !

"Kitapsız"lık Yapma !

Ben, Biz, O. Allah Kur'anda neden farklı zamirler kullanır ?

Allah'ın Kahramanı Sensin e-kitap olarak çıktı !.

Kuyruğu Kopartan Tilki Masalı

Musa, Ekmek ve Özgürlük - ÇIKTI

Hoş geldin On bir ayın sultanı Gastronomi

Sünnilik bir Din midir ?