Kazazede Ümmet

Bizim ümmetin durumu aslında tam da masum bir kaza yapan duvarcı ustasının durumuna benziyor. Ortada bir sorun var ama sorunun kaynağı hiç kendi değilmiş gibi davranmak tam da şöyle bir şey;

Olay şu, bir kaza oluyor ve kazaya sebep olan duvarcı ustasının savunması evlere şenlik, işte o duvarcı ustasının yazdığı tutanak:

İş kazası tutanağına planlama hatası diye yazmıştım. Bunu yeterli görmiyerek, ayrıntılı anlatmamı istemişsiniz.Şu anda hastanede yatmama neden olaylar aynen aşağıda anlattığım gibi olmuştur.
Bildiğiniz gibi ben bir duvarcı ustasıyım.inşaatın altıncı katındaki işimi bitirdiğim zaman biraz tuğla artmıştı, yaklaşık ikiyüzelli kg.kadar oldugunu tahmin ettigim bu tuğlaları aşağıya indirmek gerekiyordu.
Aşağıya indim bir varil buldum, ona sağlam bir ip bağladım, Altıncı kata çıktım ipi bir çıkrıktan geçirip ucunu aşağıya salladım. Tekrar aşağıya çekerek varili altıncı kata çıkardım. İpin ucunu sağlam bir yere bağlayıp tekrar yukarı çıktım. Bütün tuğlaları varile doldurdum.
Aşağı indim, bağladığım ipin ucunu çözdüm. İpi çözmemle
birlikte birden kendimi havada buldum. Nasıl bulmuyayım ben yaklaşık yetmiş kiloyum. İki yüz elli kg lık varil süratle aşağıya düşerken beni yukarı çekti. Heyecan ve şaşkınlıktan ipi bırakmayı akıl edemedim. Yolun yarısında Dolu varille çarpıştık. Sağ İki kaburgamın burada kırıldığını sanıyorum. Tam yukarı çıkınca iki parmağım iple beraber çıkrığa sıkıştı. Parmaklarımda bu sırada kırıldı. Bu esnada yere çarpan varilin dibi çıktı ve tuğlalar etrafa saçıldı. Varil hafifleyince bu sefer ben aşağıya inmeye varil yukarı çıkmaya başladı ve yolun yarısında yine varille çarpıştık.Sol bacağımın kaval kemiği de bu sırada kırıldı. Can havli ile ipi bırakmayı akıl ettim.Başımı yukarı kaldırdığımda boş varilin süratle üzerime geldiğini gördüm. Kafatasımın da böyle çatladığını sanıyorum. Bayılmışım, gözümü hastanede açtım. Cenab-i Hak'tan tüm kullarını böyle görünmez kazalardan korumasını diler, hürmetle ellerinizden öperim. Duvarcı Ustanız...

İnsanın kızası gelmiyor öyle değil mi !
Tıpkı bizim yaklaşık bin dört yüz yıllık İslami serüvenimize benziyor. Tefsir, Kelam, Hadis, Fıkıf, Akaid, Tasavvuf, İslam Felsefesi. say say bitmez. bin dört yüz yıl oldu hala didikleye didikleye "daha iyi bir Müslüman nasıl olur?" u bir türlü bulamadık. Savaşları sonlandırmak, barış için çaba harcamak, adaleti tesis etmek, mülteciler sorunlarını kökten çözmek, miras hukuk, evlenme-boşanma hukuku'na daha sıra bile gelmedi. Dün Kur'an nerede bıraktıysa bizi orada kaldık. Allah'ın ilk sözünü son sözü anladık. İki dedi kadına yarısını verdik, dört dedi, nasıl olsa dört dedi aldık genç genç hatunları. Tıkırında gibi değil mi her şey !

Yok kardeşim yok, yolunda giden hiç bir şey yok. Bizler, İslam Dinin son müntesipleri olarak KÜLTÜREL BİR ÇIĞIN ALTINDA KALMIŞ EHLİ KİTABIN SON VERSİYONUYUZ o kadar.
Ne yani! gelmiş geçmiş tüm ümmetler Allah'a yamuk yaptı da
biz yapmadık öyle mi! Temel kavramlara sadık kalmak, aynı zamanda bin dört yüz yıllık bilgi ve birikimi etüd etmeyi gerektiriyor ise Müslümanlar Kur-an esaslı nasıl güncel sorunlarına evrensel bir dil ve söylem geliştirecektir ? 

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kur'an ışığında ebelik !

Koşun Kavga Var !

Kadir Gecesi Bulundu !

"Kitapsız"lık Yapma !

Ben, Biz, O. Allah Kur'anda neden farklı zamirler kullanır ?

Allah'ın Kahramanı Sensin e-kitap olarak çıktı !.

Kuyruğu Kopartan Tilki Masalı

Musa, Ekmek ve Özgürlük - ÇIKTI

Hoş geldin On bir ayın sultanı Gastronomi

Sünnilik bir Din midir ?