Egemenlik, Kayıtsız Şartsız Kimindir?

Mezopotamya'da gezmediği yer, sürülmediği toprak kalmayan İbrahim, niye yerinden yurdundan oldu bilir misin ? O, Nemrud'un şehrin her yerine yazdırdığı "Egemenlik Kayıtsız Şartsız Nemrudundur" sloganına karşı çıktığı içindi. Nemrud tanrılık iddiasında mıydı peki, yoo. "Ben de yoktan var edenim, sizin varlık sebebiniz benim, yağmuru ben yağdırıyor, rüzgarları ben estiriyorum" demiyordu ki. Halkı köle gibi çalıştırıp sonra da başa kakarak "buğdayı da, samanı da ben veriyorum, dükkanı kapatsam aç kalırsınız aç" diyordu. Oysa saman da, buğday da Halkındı. İbrahim bunu hatırlatmak için gelmişti O'na. Bunu; "Benim Rabbim güneşi doğudan doğuruyor batıdan batırıyor, sıkıysa sende yap" dediğinde apışıp kalmasından anlarsın. Çünkü buğdayı da samanı da yeşerten Allah'tı. Yağmuru yağdıran, rüzgarları gönderen de O'ydu. Nemrut buna itiraz etmedi, edemedi. İbrahim'in direnişi ve başkaldırışı Halkı sömürerek emeğin üzerinde yükselip onlara "Rabb'lik" taslama noktasına gelmiş olan bir zihniyeteydi. Sorun, Nemrud: "Egemenlik Kayıtsız Şartsız artık Allah'ındır" dediğinde düzelecek miydi! düzelmedi. Çünkü zaten İbrahim'in onu köşeye sıkıştıran tespitine itiraz etmedi. Nemrud'un derdi, Halkın yani iş gücünün elinden kayıp gitmesiydi. Bu yüzdendi İbrahim'i ateşe attırması.

Bir başka şehirde yine aynı dram yaşanıyordu, yüzlerce yıl sonraki kuşak ve coğrafyalarda. Bunlar bize bildirenler içinde sadece bir iki örnek: "Egemenlik Kayıtsız Şartsız Firavunundur" yazıyordu Mısır'da da tüm devlet dairelerinde. Allah Musa'ya dedi ki;
"Firavun'a git, o azdı!"
Musa Firavun'a: "Allah belanı versin, Egemenlik Kayıtsız Şartsız Allah'ındır yaz şuraya" demedi, "Halkındır" yaz dedi. Kavga ondan başladı. Kavga basit bir yazı meselesi değildi.

Nası yaa !!!
Şöyle;

Firavuna: "o yazıyı değiştir" demedi. "Halkı benimle gönder" dedi. Peki Musa'nın derdi bu halka Sina Çölünde piknik yaptırmak mıydı!
Onca halk yerini yurdunu niye terk etti de çöllere düştü!
Kainatta Egemenliğin Allah'a ait olmadığı bir iğne deliği yokken bu güç kavgası ne için?
Tüm insanlık tarihi boyunca süren ve hiç bitmeyen bu büyük kavga sahi neydi?

Allah kendi otoritesini sırf insanlar tasdik eksinler diye vahyetmez, O'nun ne böyle bir kompleksi ne de egosu vardır. Allah insanlara acır, onlara merhamet eder, onları korur ve gözetmek ister. O Rahmetin kaynağıdır. Hüküm, ancak ve ancak İnsanlar içindir, insanın sosyal ilişkileri ve insanın anlam dünyasındaki sosyolojisinde bir anlamı vardır vahyin. Biz varsak anlam kazanır Vahiy, Biz yoksak bu hükümler ne ve kimin için!
Bütün insanlık tarihinde yaşanmadı mı emek kavgası, ekmek kavgası, halk iktidar kavgası!

Peki ya Allah'ın hükmüyle hükmetmeyenler!
Hangi hükümler !
Sen Meclisi Allah'ın tapınağı mı sanıyorsun, duvarını da ağlama duvarı!
Hüküm, Şeriattır, Şeriat ise Hukuktur, Yasadır. Yasa Halk içindir, İnsan içindir. Allah, tapınağın duvarına "Egemenlik Olimposundur" yazdırma derdinde çocuklarıyla kavgalı Zeus değildir.

Bak Allah'ın derdi neymiş;
"Biz ise, istiyorduk ki yeryüzünde ezilmekte olanlara lütufta bulunalım ve onları yeryüzüne önderler, mirasçılar yapalım." Kasas-5

Halklar, zavallı halklar.. Hakları elinden alınan, tarih boyunca sömürülen, parya yapılan, varoşlarda ve gettolarda ömür tüketen Halklar. Halk demek Allah demek kardeşim, Allah !

Allah'ın Musa'ya vahyettiği on emir neydi
üç kuruşluk düzenbazlığınıza "Benim adımı" karıştırıp da;
yok günah keçisi, yok sevap tombalası, yok yanmaz kefen, yok sümükü şerif ya da sübyan duası, yok bacağını sıkınca ezan okuyan bebek, yudumladığında çok şükür diyerek bardak yaparak satma !
Öldürme !
Çalma,
Zina etme,
Yalan şahitlik yapma,
Komşunun hiç bir şeyine izinsiz el uzatma,
Zavallı halkları yerinden yurdundan sürme
gibi
gibi...

Güç ve iktidarı
"Biz Tanrının Oğluyuz"
"Biz Tanrının sevgili çocuklarıyız"
"Biz Allah'ın Veli Kullarıyız"
"Biz Allah'ın yeryüzündeki gölgesiyiz"
"Biz asılız"
"Bizim oyumuzla dağdaki çobanın oyu bir mi !"

diyerek halkları sınıflara, kastlara bölen,onları;
"Tanrı sizin gibi zavallı hizmetkarların yüzüne bakmaz. Sizi, Biz'e hizmet edesiniz diye yarattı" diyerek kandıran, onları sömüren, köleleştiren zorba Firavun, Nemrutlara karşıdır Allah. Halkın tarafındadır O. Ezilenlerin, Mağdurların, Mazlumların.

Tekraren söylemek gerekirse Egemenliğin teolojik olarak Kainat düzleminde değil hani üç kuruş için birbirimizin gözünü oyduğumuz, biriktirdiğimiz, yığdıkça yığdığımız küçücük dünyamız düzlemindedir. Bu düzlemde egemenliğin kimin elinde olmasını istiyor Allah buna bir daha bakalım, Firavun, Nemrut, Kral, İmparator, Aristokrat, Jüristokrat, Teknotrat ya da başka oligarşik güç otoritelerinin mi yoksa daha daha başka bir şey mi;

"Biz ise, istiyorduk ki yeryüzünde ezilmekte olanlara lütufta bulunalım ve onları yeryüzüne önderler, mirasçılar yapalım." Kasas-5

Kimmiş?
Ezilenler !
Şimdi düzelt o yazıyı;
Egemenlik Kayıtsız Şartsız;
Ezilenlerin,
Mazlumların,
Mağdurların,
Yarınsızlarındır.
yaz oraya yaz;
Egemenlik Allah'ın mağdur ve mazlum bırakılmış tüm HALKLARININDIR. Allah, tabela da kendi adının yazılıp yazmadığına hiç bakmıyor bile!

Şimdi kalk ve küresel emperyalizme, faiz lobilerine, halkları fırkalara, kastlara, mezheplere bölüp vahdeti katlederek onları sömüren, sınıflara ayıranlara kafa tut.
Zalime Diren,
Mazlum için Çalış ve Yarınsızlar için Gayret göster,
göster ki Egemenlik Kayıtsız Şartsız Allah'ın olsun...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kur'an ışığında ebelik !

Koşun Kavga Var !

Kadir Gecesi Bulundu !

"Kitapsız"lık Yapma !

Ben, Biz, O. Allah Kur'anda neden farklı zamirler kullanır ?

Allah'ın Kahramanı Sensin e-kitap olarak çıktı !.

Kuyruğu Kopartan Tilki Masalı

Musa, Ekmek ve Özgürlük - ÇIKTI

Hoş geldin On bir ayın sultanı Gastronomi

Sünnilik bir Din midir ?