Senin Tanrın hangisi?
Kur'an üzerinde çalışma yapan herkesin aslında canının istediği gibi konuşturduğu bir Allah var.
töbe haşaaa !
demeyin, valla öle...
Kimine göre O, kusursuz bir matematik dehası. Sabahtan akşama kadar işi gücü yok insanlığa çarpım tablosu ezberletmeye çalışıyor. Bu düşüncede konuşan Allah sanırsın ki; Matematik Tanrısı!
Kimine göre O, Arap alfabesinin ve dilinin kusursuzluğu ile insanlığa hitap ederek kendisini en iyi bu dille ifade edebilmiş ve kendisi de yalnızca bu dille anlaşılsın istiyor. Bu düşüncede konuşan Tanrı sanırsın ki Arap!
Kimisine göre sanırsın ki Allah, bütün sırlarını ve gizemlerini birileri çıksında bulsun derdinde. Kazdıkça Kur'an'dan algoritma, kombinasyon, ezoterizm, keşif ve ilham yoluyla şifre bulma ve tüm sırlara vakıf olma derdinde. Bu düşüncede konuşan Tanrı bildiğin sudoku Tanrısı!
Kimisine göre O, bizim daha hızlı koşmamızı, daha yükseğe zıplamamızı, genlerimizi galaksiler ötesine taşımamızı istiyor ve bunun için bize yol gösteriyor. Bunların Tanrısı Kozmolog.
Kimisine göre O, bir anatomist. Bizim vücudumuzun nasıl şekillendiğini ana rahmine nasıl düştüğümüzü, nasıl tutunduğumuzu, kalbin nasıl çalıştığını, gözün nasıl gördüğünü, cerrahi operasyonların şifrelerini bize sunsun istiyor. Alakadan giriyor, sevgiden çıkıyor, nutfeden, salsalden, bir çiğnem etten çıkıyor. Bunların Tanrısı Cerrah, Anestezi Uzmanı, Pratisyen Hekim, bistüri ver kızım, terimi sil kızım !
Kimisine göre O bir şifacı. Çöreotunu kıçına sürüyorsun, bi zıplıyorsun hoppp damdasın. Mart Kedisi miyiz ulan biz. Yetmedi mi oramıza buramıza sürdüğümüz kremlerin üzerine Allah yazdığınız !
Kimisi'Yanmaz kefen, çok şükür diyen bardak, bacağını sıkınca bismillah diyen bebek, Kur'an okuyan kalem satma derdinde. bu düşüncenin ürettiği Allah, İşportacı. İnsanlık da müşteri. Töbe haşa Allah insanlığı sırf kendi malzemelerini satsın diye yaratmış. O'nun şifasını istiyorsan onun uyduruk malzemesini alacaksın kardeşim başka yolu yok... Gel vatandaşşşşşş, gelllll, sudan ucuz!
Kimisine göre O, edebiyatın dibinden konuşuyor, Ab-ı hayat imbiğinden damlayan kelimeler, cümleler, şairane hitabet, letafet. Sanırsın ki Allah sırf insanlığı zevk-sefa için, edebiyat için, saki içip kafayı bulalım hepimiz şair olalım diye yarattı
Kimine göre...
Kimine...bitmiyor ki
Bi dakka yaaa !
Muhammed'in sokaklarda kavgasına arka çıkan Allah, sanırsın ki yeryüzüne inmişti. Mekke'nin Oligarşisine "sonunuz geldi" diyordu. "Yok Hacılara biz su veriyoruz, yok Kabe'nin örtüsünü biz değiştiriyoruz diyerek halkı sömüren sahtekar dindar çetelerin ticarethanesine giriyor tezgahını dağıtıyordu. O hiç boş durmuyor Muhammed'in arkasını sürekli kolluyor, onun sırtını sıvazlıyor ona hep arka çıkıyordu. Onunla varoşlara dalıyor, batakhanelerden genç kızları kurtarıyor, diri diri gömülmek istenen çocukları kurtarmak istiyordu. Yetim kızların mallarını yiyen zengin ve kurnaz uçkur derdindekilere "hop beyler ayıp oluyor, Suriyeli kızları nikahlıyacaksınız sahipsiz bunlar dediğinizi anladık da 18'lik leri bir kenra bırakıp 40-50-60'lık ları alında adam olduğunuzu görelim" der gibiydi. O Bedir'de Müslümanlarla kılıç sallıyordu, üç bin melek bir yanda üç bin melek bir yandaydı görmedin mi !
Uhud, Hendek, Bizans, Kisra. O emperyalizme kafa tutmuş bir avuç baldırı çıplakla birlikte savaşıyordu. O, bir medeniyet kurulsun, hiç kimse birbirinin hakkına girmesin, çalmasın, öldürmesin istiyordu. Kadınlara boşanma hakkı, mirastan pay, kölelere hürriyet vadediyordu. O'nun derdi açlar, açıktakiler, yerlerinden yurtlarından sürülenler ve mazlumlardı. O, İsa'dan Musa'ya ve daha öncesinde İbrahim'den Nuh'a kadar hiç boş durmuyordu ki! O'nun derdi hep BİZ'dik BİZ, kendisi hiç değildi...
Muhammed'in kavagasına ortak Allah yeryüzüne inmişti,
Peki yaa Senin Tanrın hangisi?
töbe haşaaa !
demeyin, valla öle...
Kimine göre O, kusursuz bir matematik dehası. Sabahtan akşama kadar işi gücü yok insanlığa çarpım tablosu ezberletmeye çalışıyor. Bu düşüncede konuşan Allah sanırsın ki; Matematik Tanrısı!
Kimine göre O, Arap alfabesinin ve dilinin kusursuzluğu ile insanlığa hitap ederek kendisini en iyi bu dille ifade edebilmiş ve kendisi de yalnızca bu dille anlaşılsın istiyor. Bu düşüncede konuşan Tanrı sanırsın ki Arap!
Kimisine göre sanırsın ki Allah, bütün sırlarını ve gizemlerini birileri çıksında bulsun derdinde. Kazdıkça Kur'an'dan algoritma, kombinasyon, ezoterizm, keşif ve ilham yoluyla şifre bulma ve tüm sırlara vakıf olma derdinde. Bu düşüncede konuşan Tanrı bildiğin sudoku Tanrısı!
Kimisine göre O, bizim daha hızlı koşmamızı, daha yükseğe zıplamamızı, genlerimizi galaksiler ötesine taşımamızı istiyor ve bunun için bize yol gösteriyor. Bunların Tanrısı Kozmolog.
Kimisine göre O, bir anatomist. Bizim vücudumuzun nasıl şekillendiğini ana rahmine nasıl düştüğümüzü, nasıl tutunduğumuzu, kalbin nasıl çalıştığını, gözün nasıl gördüğünü, cerrahi operasyonların şifrelerini bize sunsun istiyor. Alakadan giriyor, sevgiden çıkıyor, nutfeden, salsalden, bir çiğnem etten çıkıyor. Bunların Tanrısı Cerrah, Anestezi Uzmanı, Pratisyen Hekim, bistüri ver kızım, terimi sil kızım !
Kimisine göre O bir şifacı. Çöreotunu kıçına sürüyorsun, bi zıplıyorsun hoppp damdasın. Mart Kedisi miyiz ulan biz. Yetmedi mi oramıza buramıza sürdüğümüz kremlerin üzerine Allah yazdığınız !
Kimisi'Yanmaz kefen, çok şükür diyen bardak, bacağını sıkınca bismillah diyen bebek, Kur'an okuyan kalem satma derdinde. bu düşüncenin ürettiği Allah, İşportacı. İnsanlık da müşteri. Töbe haşa Allah insanlığı sırf kendi malzemelerini satsın diye yaratmış. O'nun şifasını istiyorsan onun uyduruk malzemesini alacaksın kardeşim başka yolu yok... Gel vatandaşşşşşş, gelllll, sudan ucuz!
Kimisine göre O, edebiyatın dibinden konuşuyor, Ab-ı hayat imbiğinden damlayan kelimeler, cümleler, şairane hitabet, letafet. Sanırsın ki Allah sırf insanlığı zevk-sefa için, edebiyat için, saki içip kafayı bulalım hepimiz şair olalım diye yarattı
Kimine göre...
Kimine...bitmiyor ki
Bi dakka yaaa !
Muhammed'in sokaklarda kavgasına arka çıkan Allah, sanırsın ki yeryüzüne inmişti. Mekke'nin Oligarşisine "sonunuz geldi" diyordu. "Yok Hacılara biz su veriyoruz, yok Kabe'nin örtüsünü biz değiştiriyoruz diyerek halkı sömüren sahtekar dindar çetelerin ticarethanesine giriyor tezgahını dağıtıyordu. O hiç boş durmuyor Muhammed'in arkasını sürekli kolluyor, onun sırtını sıvazlıyor ona hep arka çıkıyordu. Onunla varoşlara dalıyor, batakhanelerden genç kızları kurtarıyor, diri diri gömülmek istenen çocukları kurtarmak istiyordu. Yetim kızların mallarını yiyen zengin ve kurnaz uçkur derdindekilere "hop beyler ayıp oluyor, Suriyeli kızları nikahlıyacaksınız sahipsiz bunlar dediğinizi anladık da 18'lik leri bir kenra bırakıp 40-50-60'lık ları alında adam olduğunuzu görelim" der gibiydi. O Bedir'de Müslümanlarla kılıç sallıyordu, üç bin melek bir yanda üç bin melek bir yandaydı görmedin mi !
Uhud, Hendek, Bizans, Kisra. O emperyalizme kafa tutmuş bir avuç baldırı çıplakla birlikte savaşıyordu. O, bir medeniyet kurulsun, hiç kimse birbirinin hakkına girmesin, çalmasın, öldürmesin istiyordu. Kadınlara boşanma hakkı, mirastan pay, kölelere hürriyet vadediyordu. O'nun derdi açlar, açıktakiler, yerlerinden yurtlarından sürülenler ve mazlumlardı. O, İsa'dan Musa'ya ve daha öncesinde İbrahim'den Nuh'a kadar hiç boş durmuyordu ki! O'nun derdi hep BİZ'dik BİZ, kendisi hiç değildi...
Muhammed'in kavagasına ortak Allah yeryüzüne inmişti,
Peki yaa Senin Tanrın hangisi?