Allah'ın Kahramanı Sen Ol

En son izlediğin ve çok hoşuna giden film hangisiydi ?
Düşün biraz, hatırla, iyice emin ol...

Şimdi gözlerini kapat ve o filmde olan biten her şeyi görmeden sadece duyduklarınla hatırlamaya çalış, düşünsene görmeden sadece seslerini duyarak bir film izliyorsun.

Az çok filmin ana teması doğrultusunda zihin dünyan filmi hatırlar ve zihninde pek de o izlediğin filimden farklı bir şey geçirmezsin.

Peki ya hiç izlemediğin bir film için de aynı şeyleri söylemek mümkün mü ?

Gözlerinizi kapatıp daha önce hiç izlemediğiniz bir filmi ilk defa izleseniz aynı şeyleri söylemek pek mümkün olmazdı sanırım. Üstelik filimde konuşma replikleri çok sınırlı ise. Mimikler, jestler, ortam, dış etkenler, dekor, sahne yok. Sadece sesler var. 

Düşünsene yirmi üç yıl süren bir hayatı bir kitapta anlatmaya çalışıyorsun...

Olayı daha da zorlaştıralım, film akıp giderken yanınızda onca kıt replik, seslendirme üzerine bir arkadaşınız filmi size tarif etsin, ikinci, üçüncü, beş, on, elli, yüz kişi daha olsun. Bu filmi daha önce izleyenler, onlardan duyanlar...
O filimden hiç bir şey anlamazsınız !

Aslında yukarıda söz ettiğim kurgunun bugün sahip olduğumuz Kur'an anlayışı ve okuma/anlama retoriğimizden pek de bir farkı yok. Bizim de Muhammed a.s ve dava arkadaşlarına ait muhteşem bir filmi, gözlerimizle izlemeyip üstelik o havayı teneffüs ederek koklamadan sadece metin yoluyla anlamaya çalışmamız çok zordur. Üstelik bu metin üzerinde biraz evvel bahsettiğim türde yardımcı olmaya çalışan ama aynı anda ve hep bir ağızdan konuşan arkadaşların varlığı meselenin anlaşılmasını daha da zorlaştırmaktadır. Öyle değil mi !

Bu nedenle;

Kur'anın kendi bağlamı, anlamı ve kendi içinde doğduğu sosyolojisi dışında okunmaya çalışılması, ayetlerinin bu kapsam dışında zenginleştirilip "en mükemmel din" çabası ve edasıyla gereksiz bir misyonla yorumlanması, sağa sola çekiştirilmesi karanlık bir odada hiç görmeden sesli bir filmi izlemeye benziyor. Üstelik etrafınızda onlarca kişi hem filmi tarif hem de olan biten hakkında yorum yapıyor. Aslında filmin muhteşemliğinde hiç bir şüphe yok ancak film dışındaki tüm bu ve benzer unsurlar filmin orjinalitesini, duygusunu, senaryosunu, amaç ve mesajını gölgelemekten başka hiç bir şeye yaramıyor.

Durumumuz bundan pekte farklı değil. Bu cendereden kurtulmanın tek yolu Allah'ın muradının ilk muhataplarca nasıl anlaşıldığını anlamaya çalışmak ve onu hayata geçirmektir. Bu durumun dışındaki her İslami görünen çaba/yorum 
ya boş beleş filim izlemekten 
ya boş beleş filim izleyen birine yorum yapmaktan 
ya da bu kaosun bir parçası olmaktan öte gitmemektedir.

Kalk !
Rabbin için artık biraz yorul...

Kalk !
Kendi kurtuluşun için biraz yorul...

Kalk !
yetimler, öksüzler, sahipsiz garibanlar ve yarınsızlar için biraz yorul...

Kalk !
Açı doyur, çıplağı giydir. Mazluma arka çok ve zalime karşı sabırla diren.
Film izlemeyi artık bırak, Film anlatmayı artık bırak, Allah'ın Kahramanı Sen ol...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kur'an ışığında ebelik !

Koşun Kavga Var !

Kadir Gecesi Bulundu !

"Kitapsız"lık Yapma !

Ben, Biz, O. Allah Kur'anda neden farklı zamirler kullanır ?

Allah'ın Kahramanı Sensin e-kitap olarak çıktı !.

Kuyruğu Kopartan Tilki Masalı

Musa, Ekmek ve Özgürlük - ÇIKTI

Hoş geldin On bir ayın sultanı Gastronomi

Sünnilik bir Din midir ?