İçimizdeki Gıcır'tılar Büyük bir krallığın sarayında, her şeyin en güzel ve en lüks olanı vardı. Altın kaplamalı duvarlar, ipekten yataklar, sonsuz ziyafetler… Prens Gıcır, doğuştan gelen bir ayrıcalığa sahipti. Hiçbir zahmet çekmeden, istediği her şeye kolayca ulaşabiliyor, dünyanın tüm zevklerini tadıyordu. Yani anlayacağınız Prensin keyfi gıcırdı. Halk ise dışarıda, kasaba köylerinde her gün ekmek bulmak için mücadele ediyordu. Yoksulluk ve açlık içinde yaşayan insanlar, sabahları tarlalarına çalışmaya gidip akşamları yorgun bir şekilde geri dönüyorlardı. Ama sarayda, Gıcır için yaşam bir eğlenceden ibaretti. Bir gün, Gıcır bir anda kayboldu. Sarayın içindeki muhafızlar, danışmanlar ve soylular, onu her yerde aradılar, fakat nehrin derinliklerine ya da uzak dağ köylerine kadar hiç bir iz bulamadılar. Bu kayboluş, halk arasında ve sarayda büyük bir korku rüzgarı estirdi. "Bir felaket mi olacak?" diye fısıldadılar kendi aralarında. "Prens öldü mü?" diye düşünen...
Kayıtlar
Ocak, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor