Lafzi Okumaların Egemenliğinde Fıkhi Yaklaşımlara Eleştirel bir Bakış. Fıkıhta; Kız Çocuklarının Erken Yaşta Evlenebilirliliği Sorunsalı

    Erken yaşta evlilik, günümüz dünyasında yalnızca sosyal bir sorun değil, aynı zamanda ahlaki ve insani bir mesele olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu konuya İslam fıkhı çerçevesinden yaklaşan bazı din alimleri evlilikte yaş sınırının olmadığını, Kur’an’ın evlilik için sadece "buluğ çağı"nı esas aldığını öne sürmektedir.

    Bu görüş, özellikle Kur’an’daki "buluğa erme" ifadesinden yola çıkılarak, kız çocuklarının erken yaşta evlenebileceği sonucuna ulaşılmasına neden olmaktadır. Ancak bu yorum, hem Kur’an’ın genel maksatlarını hem de indiği tarihsel ve toplumsal bağlamı göz ardı eden ciddi sorunlu bir -indirgemecilik- taşımaktadır.

    Klasik fıkıh eserlerinde evliliğin yaşı genellikle -biyolojik ergenlik- le sınırlandırılmıştır. Bu, dönemin toplum yapısı ve kadının hukuki statüsüne göre anlaşılabilir bir durumdur. O dönemlerde kız çocuklarının erken yaşta evlenmesi toplumsal olarak yaygındı ve bu durum fıkıh kitaplarına da yansımıştı. Nitekim Talak Suresi 4. ayette geçen “adet görmemiş kadınların iddeti” ifadesi, bazı müfessirlerce buluğ çağından önce evlenmiş kız çocuklarına işaret olarak kabul edilmiştir. Fakat bu yorumlar, söz konusu ifadelerin bağlamını ve Kur’an’ın dönüştürücü misyonunu dikkate almadan yapılmaktadır.

    Kur’an’ın nazil olduğu dönemde çok eşlilik, cariyelik, kadına mirastan pay verilmemesi, erkeklerin sınırsız boşama hakkı gibi birçok uygulama toplumda yerleşikti. Kur’an bu uygulamaların çoğunu doğrudan yasaklamaktan ziyade sınırlandırarak, insanlık onurunu gözeten bir toplumsal dönüşüm başlatmıştır. Aynı yöntemle, erken yaşta evlilik meselesinin de zamanla ortadan kaldırılması hedeflenmiştir. Kur’an hiçbir ayetinde çocuk evliliğini teşvik etmemiş, aksine evlilik için “rüşd” yani akli ve duygusal olgunluk şartını getirmiştir. Nisa Suresi 6. ayette yetimlere mallarının ancak rüşt sahibi olduklarında verilmesi emredilirken, bu olgunluğun evlilik gibi ciddi bir sorumluluk için de geçerli olması gerektiği açıkça anlaşılmaktadır.

    Kur’an yalnızca bir hukuk metni değil, aynı zamanda ahlaki, vicdani ve zihinsel bir uyanışı amaçlayan ilahi bir rehberdir. Bu yönüyle, insanların sadece hükümlere değil, aynı zamanda akıl, basiret, feraset ve vicdan gibi melekelerini kullanarak hareket etmelerini öğütler. Bu noktada, erken yaşta evliliğin yalnızca fizyolojik gelişime indirgenmesi, Kur’an’ın sunduğu hikmet merkezli yaklaşımı sığlaştırmaktır. Zira Kur’an’ın evrensel mesajı, zamanın ve mekanın ötesinde, insanı onurlandıran bir yapıya sahiptir. Hem "Kur'an evrenseldir" diyeceğiz hem de Kur'an'ı tarihin, coğrafyanın bir kesitine hapsedeceğiz ! Bu Kur'an'ın indiriliş ruhuna ve hedeflediği ahlaki olgunluk yürüyüşüne de mani bir durumdur..

    Bugünün dünyasında bilimsel araştırmalar, çocuk yaşta evliliklerin psikolojik, fiziksel ve sosyal açıdan ciddi zararlar doğurduğunu ortaya koymaktadır. Kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesi, eğitim haklarının ellerinden alınmasına, birey olma süreçlerinin kesintiye uğramasına ve yaşam boyu süren travmalara yol açmaktadır. Böyle bir uygulamayı, Kur’an’ın ruhunu esas alarak meşru göstermek mümkün değildir. İslam, adaletin, merhametin ve hikmetin dinidir. Bu değerleri hiçe sayarak geçmişin şartlarını bugünün insanına dayatmak, dini değil, geleneği kutsamak anlamına gelir. Oysa Kur'an geleneği değil insanı yadsımadan, toplumu hiçe saymadan tedrici bir değişim ve dönüşüm hedeflemiştir. Kur'an ayetlerinin tek seferde katı bir şeri hüküm olarak ortaya konmaması buna ilahi kudretin gücünün yetmediği için değil sorunun ve düzlemin insani olması elvermemektedir !

    Neticede Kur’an, dönemin yerleşik anlayışlarını birebir onaylamaktan çok, onları dönüştürmeye çalışan bir yaklaşım sergilemiştir. Erken yaşta evlilik, bu dönüştürülmek istenen alışkanlıklardan biridir. Kur’an’ın temel hedefi, insanın ruhen, aklen ve bedenen olgunlaşarak hayatına yön vermesini sağlamaktır. Bu çerçevede, evliliği yalnızca bedensel yeterlilikle tanımlamak Kur’an’ın ahlaki derinliğini göz ardı etmek demektir. Dolayısıyla, erken yaşta evliliği fıkhi yorumlarla meşrulaştırmak yerine, Kur’an’ın insan onurunu önceleyen mesajı doğrultusunda yeniden değerlendirmek gerekmektedir.


Bu blogdaki popüler yayınlar

Kur'an ışığında ebelik !

Koşun Kavga Var !

Kadir Gecesi Bulundu !

"Kitapsız"lık Yapma !

Ben, Biz, O. Allah Kur'anda neden farklı zamirler kullanır ?

Allah'ın Kahramanı Sensin e-kitap olarak çıktı !.

Kuyruğu Kopartan Tilki Masalı

Musa, Ekmek ve Özgürlük - ÇIKTI

Hoş geldin On bir ayın sultanı Gastronomi

Sünnilik bir Din midir ?