AT GİBİ KOŞMAK !

Çocukluğum devrim marşları ve abilerimizin anlattığı hikayeleriyle geçti. Gençken de Tefsir dersleri kavram dersleri hep devrim düşleriyle geçti. Biraz daha büyüdüm Feres'in AT, Ferasetin AT GİBİ BAKMAK olduğunu öğrendim. Bir gözüme Sünni diğer gözüme Şii camı takılmış AT GÖZLÜĞÜNÜ çıkardım attım. Bir daha da takmadım.

Biraz daha tarih, dinler tarihi ve siyere daldım ki bu at gözlüğünü bir daha takmayayım. İlk abilerimle o zaman kavga ettim. İran'ın hiç bir zaman İslam olmadığını , İslam'ı Ömer zamanında Sasani İmparatorluğunu yıktığında bir ceket olarak giydiklerini anlattım. O zamana kadar kadim bir Mazda inancının bozulmuş versiyonunu çıkarıp çıkarıp giydiklerini şimdi de Ehli- Beyt kavramının yalnızca Peygamber eşlerini kastettiğini ama adamların bunu Peygamber soyuna işaret olduğu itikadı ile yeni bir mezhep yarattıklarını anlattım. İslam'ın hiç bir yerinde DEVRİM le DİN tabana yayılmadığı gibi İktidarı da ele geçirmiyor,

İslam ISLAH HAREKETİ dir,

devlet bu adımdan sonra şekillenir ya da BİR BABAYİĞİT çıkar devleti dönüştürür

ancak

halk kendi özünü değiştirmezse yine değişen bir şey olmaz,

bunların dini Taşeron Dindarlık

aman tuzağa düşmeyelim bu işte bir iş var dediysem de dinletemedim.

Yıl 2016 ve ümmetin en ihtiyaç duyduğu bir dönemde yıllarca abilerimizin parlatıp cilaladığı İRAN İSLAM CUMHURİYETİ tüm birikmiş enerjisi ve Mezhepçilik karın ağrılarıyla Ortadoğuya salındı. Hemde bir gecede bütün ambargoları kaldırılarak. Sabah akşam İran'a sataşmanın bir lüzumu yok zaten istenen de bu. Asıl şimdi bizim cami cemaatine ve o kafada olan tüm ümmeti Muhammed e acilen şunu öğretmemiz lazım;

Siz ey Sünniler, Sizi Sünni yapan Şia dır. Muhammed ne Şii ne Sünniydi. O yalnızca bir kul ve Allah'ın elçisiydi. Acil olarak Ehli Sünnet gözlüklerini çıkar.

Siz ey Şiiler, Sizi Şii yapan Sünnilerdir. Muhammed ne Şii ne Sünniydi. O yalnızca bir kul ve Allah'ın elçisiydi. Acil olarak Ehli Beyt gözlüklerini çıkar.