İnsanoğlu Ayağa Kalk !

Toplumların halk dili, efsaneler mitoslardır. Bir toplum geçmişini sözlü kültür yoluyla ancak böyle aktarabilmiştir. Bir toplumun nesnel ve reel geçmişi ancak bir kuşak sonra erozyona uğrar ve değişim gösterir. Süreçler abartılır, sayılar çoğaltılır, olaylar yerden göğe taşınır. İnsan ister kendi kişisel başarılarını bir kahramanlık öyküsü, ister bir halkın var ya da yok oluş sürecini böyle ölümsüzleştirmeye çalışır. İnsanlığın ya da halkların yaradılış hikayelerine Kozmogoni denir. Bu konuya niye girdik ? Şundan

Kur'an toplumların bu hafızalarını birer mesaj katmanı olarak kullanır. Amacı toplumların anladığı dilden konuşmaktır. Kur'an da kıssaların aktarım biçimleri bu formaları taşır. Kur'an, çok sorulan bir soruyu aynen böyle bir format ile yanıtlar. Kozmogonik sorular tüm toplumların kabul gördüğü ANLAMA KAPASİTELERİ çerçevesinde laf ve izan ziyanına uğratılmadan insanlığa aktarılır. Bu yapılır iken maalesef algı dünyamızın dar oluşu bazen BASİT bir anlatımı BASİT olarak anlamak istemez. İlkel sorulardan biridir İLK İNSAN NASIL YARATILDI ? Bu sorunun soruluş amacını kastetmiyor, insan belki de var olalı beri aynı soruyu sorduğu için "ilkel" diyorum. Peki Kur'an bunu nasıl yanıtlıyor ?

Kur'an insanın TEKİ olarak yanlış anlaşılan ADEM, CENNET, KOVULUŞ, prolog unun bulunduğu Bakara suresinde meseleyi önce
İNSANLIK olarak ele alır. Yani der ki sizi
Çamurdan, bir damla sudan, bir çiğnem etten, kan pıhtısından v.s. yarattık. Burada verilen bilgiler biyolojik bilgilendirmeler değil tüm kainatın var oluş sürecinde İNSANIN VAR EDİLMESİ nin

ne kadar doğal,

ne kadar kurallara bağlı ve Allah için sıradan olduğudur. Bu süreç anlatıldıktan hemen sonra ADEM konusuna girilir. Sorun da burada başlar !

Kur'an ayetleri arasındaki boşluklar çoğu zaman bir sürecin ardı ardınalığı gibi algılanır. Yani iki ayet arasındaki bağ aslında tarihsel değil iken sanki arka arkaya geliyor zannedilir. Bu durumun sebebi SÖZLÜ KÜLTÜR e ait olan Vahyin daha sonra İKİ KAPAK arasında toplanmış olmasıdır. İki ayet arasında bazen hem bağlam hem anlam hemde tarihsel süreç açısında hiç bir ilişki olmayabilir. Kur'an ile sürekli haşır neşir olununca bu detay hemen göze batar. Kur'anın bu detayını pas geçmek meseleleri anlamakta ölümcül hatalara yol açabilir. Bakara Suresi nde İnsanoğlu yaratılmıştır bu konu kapatılır ve aslında yeni bir bahis açılır, ADEMLİK. Kur'an ı kerim ilk orjin olarak TEK BİR KİŞİ den söz edilmez. "Adem" i de bunun için kullanılmaz. ADEM in tam türkçe karşılığı İNSANLIK dır, İNSAN değil! İnsanoğlu tarihsel süreçlerde bir yerde İSKAN eder yani geçici olarak konaklar, ama kalıcı olmak için yerleşir. Tüm uygarlıklar böyledir. Ve tüm uygarlıklar kendilerinin ASLA YIKILMAZ olduğunu iddia ederler. Etmişlerdi ama Yıkılıp gittiler. Bir süre sonra İnsan yeryüzünde imtihan sorularını çarpıtıp kopya cevaplar olan Vahyi de hayatın dışına itince Şeytan aradığı mükemmel fırsatı bulur. Şeytan İnsanın Adem vasfının tüm ZIDDI olarak yine bir İNSAN dır. Allah insanın algı dünyasına insanın psikolojik varyantlarını böyle KİŞİLEŞTİREREK aktarır. İşte bu bizi YERYÜZÜNDE KAİM olmakla kandıran Şeytan tekimiz, "çoğu zaman yeryüzünü kendi çıkarları için sömüren kim varsa" bizi yeryüzünün daimi ontolojik varlığı olmakla aldatır ve böylece İnsan;
Hesap vermeyen,
Kan döken ve bozgunculuk çıkaran,

Çalan, kendi türünü yerinden yurdundan zorla süren,
Uygarlığı, devleti, hakimiyeti daima ve kaim olsun diye zorbalaşır. Bu durumda Allah'ın Sünnetullahı devreye girer ve bir başka ZORBA gelir bu kaim zannedilen devranı tersine çevirip yerle bir eder. İşte tüm tarihsel süreçlerde insanın başından geçen KOSKOCA İNSANLIK TARİHİNİN bir kaç kelime ile özetidir Bakara Suresinde söz edilen ADEM KISSASI... Tarihin her dönemi tekrarlanıyor bu sahne. Bir devlet gidiyor bir başkası geliyor. Ama yıkılışı da yerine yeni gelenin geliş biçimi de hiç değişmiyor. Hep aynı hastalığın sonucu. Yeryüzünde KAİM OLMAK, YIKILMAMAK. EBEDİ OLMAK, HEP BENİM OLSUN derdinde olmak. YIĞMAK, YIĞMAK, YIĞMAK. 

Adem olmak bu davranış biçimine teslim olmamak, bu davranış biçimlerinden birine hata ile düşünce bile Allah'a sığınıp AYAĞA KALKMAKTIR. 

Haydi 

İnsanoğlu Ayağa Kalk !