Dijital Tartışmaların Sığlığında Din ve Akıl Arasında Kaybolan Hakikat

Günümüz dijital çağında bilgiye erişim kolaylaşırken, tartışma kültürü de buna paralel olarak daha görünür, ancak bir o kadar yüzeysel bir forma bürünmüştür. Sosyal medya mecralarında özellikle dini meseleler üzerinden yapılan tartışmalar, artık entelektüel derinliğin değil, takipçi kazanmanın, “like” ve “izlenme” sayılarının belirlediği performatif arenalara dönüşmüş durumda. Özellikle bazı içerik üreticileri; yaygın deyimle “yutuberlar” kendilerine tartışma muhatabı olarak genellikle dini, özellikle de İslam’ı henüz yüzeysel olarak tanımış ya da siyasal nedenlerle mesafeli, kavramsal altyapısı zayıf genç ateist ya da agnostikleri seçmekte ve bunun üzerinden bir tür sözde entelektüel gösteri sunmaktadır. Bu tartışmaların neredeyse tamamı, muhatapların birbirini tanımadığı, yüz yüze hiç gelmediği, hatta insani bir temasla çay bile içmediği ilişkiler üzerinden yürütülmektedir. Bu yüzeysel tartışma zemini yalnızca sosyal medya figürleriyle sınırlı ...