Ağzı bükülesiceler.
Kur'anı Kerim'in bir bütün olarak kendi içindeki tutarlılığı ve tüm çağlara rehberlik etmesi gereken mesajı, dinlerini oyun ve eğlenceye çevirenler tarafından adeta mahvedilmiştir. Daha açık bir ifadeyle "iki paralık" edilmiştir. İsrailoğulları da tıpkı bizim günümüzde yaptığımız gibi ayetleri parça parça alıyor, işlerine geldiği gibi kullanıyorlardı. Kur'an Bakara Suresi boyunca onları bu yaptıkları "kurumsal şarlatanlık" nedeniyle yerden yere vurur. Onların yaptığı gibi A dan bahseden bir ayeti B den bahseden bir başka ayetle, A dan bahseden ayetin bağlamını B den bahseden bir ayetin bağlamıyla tefsir etmek Kur'ana yapılacak en büyük haksızlıklardan biridir.
Bu yöntemle donanımlanmış kötü niyetlilik; "Allah aklını kullanmayanların üstüne pislik yağdırır" ayetini alarak aklı kullanmayı gidip bir mürşidi kamil edinmeye bağlar. Gerekli ruhsat başka bir ayetten alınır ki ilgisi olup olmaması önemli değildir. Ayetler alt alta konularak okunduğunda artık bu "Sanal İlgi" sistematiği çalışır hale gelir ve istenilen verim elde edilir. Kur'an ı Kerim asla "Berceste" okunacak bir kitap değildir. Ayetleri berceste seçip kullanmak Kur'anı amaçsızlaştırır ve hoyratça kullanımı, ayetlerin bize kazandırmak istediği bütünsel bilincin kaybolmasına hizmet eder. Böyle bir okuma biçimi ya da ayetlerin rastgele alt alta index kullanma biçimi Kur'an ile yol almak isteyen Muttakilere yardım edemez.
Allah, tüm insanlığın sürekli tekrar ettiği "kendi aklını başkasına kiraya verme hastalığı" na karşın aklı bireyin kendi istifadesinde özgürce kullanması gerektiğine yönelik bir çok ayette insanları uyarır. Bir örnek vererek konuyu açalım;
Enbiya 67. ayette kendi içinde ki bağlamında ayet şöyle biter;
"Yazıklar olsun, size de; Allah'ı bırakıp tapmakta olduklarınıza da! Hâlâ aklınızı başınıza almayacak mısınız?"
Bu bizim için A dan söz eden bir ayet olsun.
Yine Allah Araf Suresi 118. ayette insanlığın, Hak ve Batıl savaşında mutlak surette Allah'ın uyarılarına kulak verenler ile kulak ardı yapanların olduğuna değinir. Bu mücadelede insanlara süregelen bu kadim davranış biçiminde gerçek kurtuluşun yalnızca Allah'ın yanında yer almakla olacağına değinir. Büyük çoğunluğu arafta kalmanın eleştirildiği bu surede insanların, arafta kalınması asla istenmez. Bu kadim kavga için söz edilen bir örnek vererek konuyu açalım;
"Yarattıklarımızdan, hakka sarılarak doğru yolu gösteren ve hak ile adaleti gerçekleştiren bir topluluk vardır."
Bu örnek de bizim için B den söz eden bir ayet olsun. Ancak sonraki ya da önceki ayetlerde söz konusu edilen "hakka sarılmayanlar" v.b ler amacımıza hizmet eder bir yanı olmadığından onları almıyoruz. Parça parça yeni bir Sure inşa ediyoruz. "Ağzı bükülesiceler suresi" Bu sureyle artık her istediğin şeyi yapabilirsin. İhtiyaca göre ilave ya da çıkarma yapabilirsin. Hamur gibi ve ihtiyaca binaen...
Şimdi kendimize bir düzenek hazırlayıp bunu ranta çevirelim. A dan ve B den yeni bir C sonucu elde edelim, her iki ayeti kendi bağlamlarından çıkarıp ayetleri eğip bükelim ve kendi amacımıza hizmet eder hale getirelim;
"Yazıklar olsun, size de; Allah'ı bırakıp tapmakta olduklarınıza da! Hâlâ aklınızı başınıza almayacak mısınız?"
"Yarattıklarımızdan, hakka sarılarak doğru yolu gösteren ve hak ile adaleti gerçekleştiren bir topluluk vardır."
Her şey hazır. Allah'ın verdiği aklı en iyi kullanan Mürşidi Kamiller vardır. Bak ayet ona işaret ediyor. Kendi aklınla her şeyi sen bulamazsın ! Mürşidi olmayanın şeyhi şeytandır !
uydur uydur kullan artık kılıf hazır. Malzeme de hazır. Oysa Kur'an ı Kerim de altı kalın harflerle çizilen şey şudur: Allah'dan başka Mürşit (İrşad Edici: Hak ve Hakikati ortaya koymak/ Vahiy) yoktur.
Bu yöntemle donanımlanmış kötü niyetlilik; "Allah aklını kullanmayanların üstüne pislik yağdırır" ayetini alarak aklı kullanmayı gidip bir mürşidi kamil edinmeye bağlar. Gerekli ruhsat başka bir ayetten alınır ki ilgisi olup olmaması önemli değildir. Ayetler alt alta konularak okunduğunda artık bu "Sanal İlgi" sistematiği çalışır hale gelir ve istenilen verim elde edilir. Kur'an ı Kerim asla "Berceste" okunacak bir kitap değildir. Ayetleri berceste seçip kullanmak Kur'anı amaçsızlaştırır ve hoyratça kullanımı, ayetlerin bize kazandırmak istediği bütünsel bilincin kaybolmasına hizmet eder. Böyle bir okuma biçimi ya da ayetlerin rastgele alt alta index kullanma biçimi Kur'an ile yol almak isteyen Muttakilere yardım edemez.
Allah, tüm insanlığın sürekli tekrar ettiği "kendi aklını başkasına kiraya verme hastalığı" na karşın aklı bireyin kendi istifadesinde özgürce kullanması gerektiğine yönelik bir çok ayette insanları uyarır. Bir örnek vererek konuyu açalım;
Enbiya 67. ayette kendi içinde ki bağlamında ayet şöyle biter;
"Yazıklar olsun, size de; Allah'ı bırakıp tapmakta olduklarınıza da! Hâlâ aklınızı başınıza almayacak mısınız?"
Bu bizim için A dan söz eden bir ayet olsun.
Yine Allah Araf Suresi 118. ayette insanlığın, Hak ve Batıl savaşında mutlak surette Allah'ın uyarılarına kulak verenler ile kulak ardı yapanların olduğuna değinir. Bu mücadelede insanlara süregelen bu kadim davranış biçiminde gerçek kurtuluşun yalnızca Allah'ın yanında yer almakla olacağına değinir. Büyük çoğunluğu arafta kalmanın eleştirildiği bu surede insanların, arafta kalınması asla istenmez. Bu kadim kavga için söz edilen bir örnek vererek konuyu açalım;
"Yarattıklarımızdan, hakka sarılarak doğru yolu gösteren ve hak ile adaleti gerçekleştiren bir topluluk vardır."
Bu örnek de bizim için B den söz eden bir ayet olsun. Ancak sonraki ya da önceki ayetlerde söz konusu edilen "hakka sarılmayanlar" v.b ler amacımıza hizmet eder bir yanı olmadığından onları almıyoruz. Parça parça yeni bir Sure inşa ediyoruz. "Ağzı bükülesiceler suresi" Bu sureyle artık her istediğin şeyi yapabilirsin. İhtiyaca göre ilave ya da çıkarma yapabilirsin. Hamur gibi ve ihtiyaca binaen...
Şimdi kendimize bir düzenek hazırlayıp bunu ranta çevirelim. A dan ve B den yeni bir C sonucu elde edelim, her iki ayeti kendi bağlamlarından çıkarıp ayetleri eğip bükelim ve kendi amacımıza hizmet eder hale getirelim;
"Yazıklar olsun, size de; Allah'ı bırakıp tapmakta olduklarınıza da! Hâlâ aklınızı başınıza almayacak mısınız?"
"Yarattıklarımızdan, hakka sarılarak doğru yolu gösteren ve hak ile adaleti gerçekleştiren bir topluluk vardır."
Her şey hazır. Allah'ın verdiği aklı en iyi kullanan Mürşidi Kamiller vardır. Bak ayet ona işaret ediyor. Kendi aklınla her şeyi sen bulamazsın ! Mürşidi olmayanın şeyhi şeytandır !
uydur uydur kullan artık kılıf hazır. Malzeme de hazır. Oysa Kur'an ı Kerim de altı kalın harflerle çizilen şey şudur: Allah'dan başka Mürşit (İrşad Edici: Hak ve Hakikati ortaya koymak/ Vahiy) yoktur.