Tarihin Sonbaharı Kültür'den Dine Meryem ve İsa
Yaklaşık 5 yıllık bir araştırma ve emek sonunda çıkan kitabım, Fetö Darbe girişimine denk gelen bir zamanda çıkmıştı. Kısmet işte...
Yoğun gündem içinde 1.000 adet baskıdan 400 tanesi satılmış durumda. Ee iyi, iyi fena sayılmaz. Satış durumu şimdilik böyle.
Kitap ile ilgili her türlü soru ya da görüş için; topkayaailesi@hotmail.com adresine ileti gönderebilirsiniz.
Tarihin Sonbaharı Kültür'den Dine Meryem ve İsa
Ön Söz
Zihin dünyanızda Meryem veya İsa ile ilgili neler var?
Bakire anne, namus, iffet, dünya kadınlarının en büyüklerinden, susan kadın, babasız doğan ve beşikteyken konuşan İsa, mucizeler… öyle değil mi?
Zihinlerde yerleşik olan yanlış Meryem algısını, tarihsel bilgilere muhtaç doğru verilerin olmayışı ile Kur’ani değer ve kavramların rivayet kültürünün etkisiyle yorumlanması oluşturmaktadır. İslam'ın tahrip ve tahrif edilmesinde de etkili olan bu kültür, Meryem’i tarihin derinliklerinde anlaşılmamış bir konu olarak nadasa bırakmıştır.
Günümüzden Meryeme kadar gitmek gerçekleri gün yüzüne çıkarmakta yetersiz kalınca, insanlık tarihinin en başından Meryeme doğru bir seyir izlemek, insanlığın özgeçmişini de gün yüzüne çıkarmaya yardımcı oldu. Bu çalışma, Meryem’e hakkını teslim etmenin, İslam’ı rivayet kültüründen arındırmanın ve aslında geçmişe dönük “insanlığın ahmaklık hikayesi’dir”
Meryem konusu gibi birçok konunun doğru anlaşılmaması, İslami geleneğimizin yüzyıllardır üzerinde durduğu sonuç odaklı olmayan “Allah ne diyor?” sorusuna hapsedilen bakış açısı nedeniyledir. Çoğalan sorular yerini “Allah ne yapmak istiyor?” sorusuna verilen cevaplara bırakmadıkça da bir ilerleme sağlanamayacak gibi görünüyor. Bu soru çerçevesinde bakıldığında insanlık tarihi, yaratıcının insana nasıl yardım etmek istediği ile insanlığın bundan ne anladığı arasındaki derin uçurumların izlerini taşır. Kur'an-ı Kerim, bu derin izleri “Kıssa” lar yoluyla tekrar tekrar hatırlatır. Allah’ın ne yapmak istediği sosyolojik gerçeklikler içinde aranmadıkça “Tarih” e bakışımız da, kullanılmayan öğütler ve geçmişte yaşanmış olaylar yığını olarak kalmaya devam etmektedir.
Üç ana bölümden oluşan bu kitabın;
Birinci bölümü; Dinler tarihi çerçevesinde insanlığın nasıl bir inanç serüveni izlediğinin ve bir bakıma insanlığın yaratıcı hakkındaki ortak düşünce ve davranış biçimlerinin nasıl tezahür ettiğinin bir özeti niteliğindedir.
İkinci bölümde; Toplumların kültürel birikimlerinin sosyal sorunlar üretmesi durumunda Allah’ın, İslam ile toplumları nasıl bir ıslah sürecine tabi tuttuğunun bazı örneklerine yer verildi.
Üçüncü bölümde ise; Meryem ve İsa özelinde Kur’an’ın doğru anlaşılmasını sağlayacak olan “Allah ne yapmak istiyor?” sorusunun cevap arandı.
Bu çalışma İslamı, tarihsel süreçlerden kopuk ve sosyolojik gerçekliklerle uyuşmayan bir din algısından kurtarıp, tekrar yeryüzünün evrensel ve daimi özgürlük hareketi olarak ayağa kaldırma gayretinin kalemle yapılabilen mütevazi bir girişimidir. Başarıya ulaşması ise ancak zihin dünyamızın toparlanması ve doğru anlaşılan çerçevede bir din algısının gelişerek sosyal hayata yansıması ile mümkün olabilecektir. Allah'ın yardımı, bu doğru bakış açısına sahip gayret ve çabaların beraberinde sosyal hayata yansıyan pratiklerin ortaya çıkması neticesinde gelecektir…
www.ahmettopkaya.com